Kayıtlar

Ağustos, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bir İlişkiye Başlayıp 4 Ayda Nişan Yapmak

Resim
 Çocukluk arkadaşım daha doğrusu çok sevdiğim bir dostum. 27 Ağustos tarihinde bir kızla çımaya başladı. Bütün olay İnstagramdan kızın arkadaşıma yazmasıyla başladı. İlk etapta arkadaşım onunla konuşmak istemediğini söylemiş. Kızla bir süre konuşmamışlar. Sonra zaman ile kız tekrar yazmaya başlamış ufak ufak muhabbetler açılmaya başlamış. Sonra arkadaş kızın fake olduğunu düşünüp numarasını istemiş Whattshaptan görüntülü konuşmak amacıyla. Kız ise tereddüt etmeden numarasını vermiş ve görüntülü olarak konuşmuşlar. Kız kapalı biri. Bunlar çıkmaya başlamış. Tabi bu muhabbetler 27 Ağustos ayından önce oluyor. Çıkma tarihleri ise 27 Ağustos. Kızın ailesi çocukla görüşmesine izin vermiyor. Görüşmeleri için nişanlı olmaları gerekiyormuş. Kızın ailesi Edirne'li olduğunu söyledi arkadaşım. Fakat bilemiyorum. Bende Tekirdağ'lıyım kısaca Trakyalıyım ve böyle bir adet görmedim şu yaşıma kadar. En azından Trakyada görmedim. Belli ki kız bizim arkadaşa sular seller gibi aşık olmuş.

Kasko'nun Çıkarları

Resim
 Bir önce ki aracımız Volkswagen Caddy olması ile 2008 model olup 1.9 motor hacmine sahipti. Üstelik arabayı 2. el almamıza rağmen çok temi bir araçtı. Aldığımızda sanırım 40 bin km yada 50 bin km civarındaydı. Araçtan açıkçası çok memnunduk her ne kadar kollamaya gayret göstermiş olduysak o kadar iş açıldı arabanın üstüne. Arabanın üzerinde milletin gözü olduğunu düşünüyorduk hatta bunu yakın arkadaşlarım bile söylüyordu. Kıskanç gözlerin esiri olmuştu. Bir gün gece vakti bir kaza yaptık arabayla. Arabanın şoför koltuğunda abim vardı yanında ise iki tane arkadaşı. Araba yolun dışına çıkıp ağaca çarptı fakat ağaç kalın değildi inceydi. Ve arabanın farı bile çatlamamıştı. Tek sıkıntı sağ akis kırılmış ve arabanın üzerinde çizikler vardı Çekici geldi. "Çekmeme gerek var m?" diye sormuş. Yani verilmiş sadakaları varmış kimseye bir şey olmamış arabanın da maşallahı varmış. Çekici arabayı çekerken arka tamponun dişlerinden çıktığını söylüyorlar. Yani kaza esnasında

Parasız Telefon Tamiri Yapmak

Resim
 Geçtiğimiz Ramazan Bayramında telefonum bozulmuştu. Sony Xperia Z3 Compact kullanıyordum. Telefoncuya götürdüm ve ekranın değişmesi gerektiğini söyleyip 260 lira almıştı benden. 2018 Yılına kadar tecilli olan askerliğim 5 ay sonunda son buluyor. Bu yüzden yeni telefon almak istemedim. Paşa paşa 260 lira verip ekranı yaptırdım. Az önce yıllardan beri tanıdığım bilgisayar konusunda işim düştüğünde daima çözüm bulan sevdiğim bir abimle görüştüm. Laf arasında telefon muhabbeti açılınca telefonu yaptırıp ekranın değiştiğini söyledim. "Kaç para verdin?" Deyin "260 lira" dedim. Adam bana vurmaya başladı. "Benim telefon tamiri yaptığımı bilmiyor musun? Neden boş yere kazık yiyorsun?" dedi. Ben eğer telefon tamiri yaptığını bilseydim hiç tereddütsüz ona verirdim telefonu. Adam ufak yaşlardan itibaren bilgisayar alanında kendisini çok iyi geliştirdi. Yıllarca bilgisayarcı da çalıştı. Ve şuan bir fabrikada bilgi işlem sorumlusu. Fabrikada da kendi yerinin teme

Hızlı Ve Öfkeli 8

Resim
  Filmin Konusu  Yıllardır beraber çalışan ve hayatta en önemli değerin aile olduğunu savunan Dominic Toretto ailesine sırt çevirmek zorunda kalır. Cipher isimli teknoloji uzmanının kötü amaçlarına ortak olmak zorunda kalır. Ailesinin bunu kabullenememesi üzerine birde ekibe Deckard Shaw'un katılması aileyi iyice yıpratır. Bütün olanlara şaşkınlık duyan aile Toretto'nun peşine düşer. Gerek teknolojik gerek çatışma açısından büyük planlar işlenmeye başlarken bir yandan da Cipher'in kötü planlarına karşı zamanla yarışırlar. Toretto'nun bir oğlu olur ve o da Cipher'in elindedir. Duygusal açıdan zor durumda kalan Toretto'nun vermesi gereken ciddi kararlar vardır. Bunları planlı şekilde uygulayan Toretto eski hayatına ve ailesine kavuşma isteğindedir. İçinde bulunduğu durumdan çıkması çok zordur ve çıkış için elinden geleni yapacaktır. Letty ise Toretto'nun suçsuz olduğuna inanır. Ona karşı bakışı değişmez ve sevgisi azalmaz. Her şeye rağmen inancını ka

Sevgiliye Kızıp Telefonu Fırlatmak

Resim
 Bu konuyu biraz geç yazmış olabilirim. Yaklaşık 3 hafta önce oturduğumuz evin arkasında iki sevgili tartışmaya başlamış. Bağrışmalar derken kız sinirden dolayı 6000 liralık telefonu fırlatmış. (6000 liraya telefon var mı? Bilmiyorum telefonlara karşı pek merak yok içimde dolayısı ile araştırmıyorum.) Anlık bir sinir ile telefonu değil bildiğin 6000 lirayı fırlatmış. Sanırım benim 3 aylık eksiksiz maaşım. Arkasından çocukta telefonu fırlatmış sinirden. Ama çocuğun telefonu akıllı telefon değil. Sonra kızın aklı başına gelince pişman olmuş. İki sevgili telefonu aramaya başladılar. Bir de telefonu bulamadılar. Sonra olan oluyor. Kız başladı ağlamaya. Annem babam karşı komşu eşi ve iki tane ufak kızı ile dışarı çıktı. Bütün mahalle telefon aramaya başladı. Kız "6000 liralık telefondu o. Ben anneme ne diyeceğim şimdi" tarzında ağlaya ağlaya söylenmeye başladı. Sanki toprağın içinde gömülmüş gibiydi. Kimse bulamadı telefonu. 6000 liralık telefon anlık bir sinir yüzünden

Youtuber Modası

Resim
 Şu aralar neredeyse 7'den 70'e herkesin eğilim gösterdiği bir platform. Sosyal medyada her şeyin bir modası var. Bir aralar Msn çok iyiydi. Bir aralar Facebook, Twitter yani daha iyi yapımlar gelene kadar her şeyin bir modası var. Tabi moda demek biraz yanlış tabir olabilir. Çünkü kimse moda uyum sağlamak amacıyla Youtuber olmaz. Yada Facebook Twitter kullanmaz. Değinmek istediğim nokta, zamanla her şeyin eskimesi. Geride kalması. Örneğin blog kullananların artık Youtube'de bir kanal açarak Youtuber olduğunu görmek mümkün. Bariz gördüğüm için bu yazıyı yazıyorum. Bloğuna ara vermenin zamanı geldiğini düşünerek Youtube'ye geçiş yapıyor. Aslında bloğu Youtube'ye karşı asla değişmem. Zaten okumayı sevmeyen insanlar nerede olması gerektiğini biliyor. Youtube'ye geçme amacı ne olabilir ki blog tutan bir bloggerin? Trafik kaynağı mı? Yoksa Youtube daha mı çok kazandırıyor? Yoksa Youtube'de popüler olmak daha mı kolay?   Arada bende Youtuberlerin vide

Eve Haciz Getirten İş Arkadaşları

Resim
 En yakın arkadaşım Şubat ayında askere gitti. Şuan izine geldi. Van'da vatani görevini yapıyor. Bundan üç dört gün önce konuştuk. Onun mesleği berber askere gitmeden önce berber dükkanında çalışıyordu. Çırak dönemini çoktan geçmişti tabi çırak olarak algılamayın. Şuan askerde berber ve sadece rütbeli askerleri tıraş ediyormuş. Henüz askere gitmediğim için bilmiyorum, rütbeli asker derken komutanları falan kast ediyor galiba.   Arkadaşım askere gitmeden önce çalışmakta olduğu berber dükkanının sahibi dükkana internet almak istemiş. Dükkanda patronu da sayarsak 5 tane çalışan var. Herkes internete ihtiyaç duyuyor telefonun paketinden gideceğine dükkana internet bağlayalım aylık öderiz demişler. Patron interneti bizim arkadaşın üstüne yapmak istemiş. Arkadaş kabul etmiş. İlk zamanlar her şey güzel tabi. Arkadaşım askere gitti. Askere gidince internet parasını kimse ödemiyor. Patronda dahi ödemiyor. Sanırsam patron unutmuş yada ilgilenmemiş. Dükkanda çalışan diğer hiç k

Kredi Kartı Borcu Kapama

Resim
  Yaklaşık bir 6 ay önce belki 6 ayıda geçebilir telefonuma kredi kartına sahip olduğum bankadan mesaj geldi. 70 Lira civarı borcumun olduğu ve asgari ödemenin ise 30 lira olduğu yazıyordu. Bu kredi kartını da ben istemedim. Kredi çekmiştim yanında kredi kartını da gönderdiler. Öylelikle sahip oldum. Benim için pek bir lüzumu yok nasıl olsa maaş kartımın 300 lira esnek hesap limiti var. O bana yetiyor ufak tefek ihtiyaçlarım için. Sandalımı biliyorum ki fazla büyük sulara açılmıyorum. Bu kredi kartını da bir iki sigara alırken kullanmışımdır. Bir de taksitli nakit avans çekmiştim. Bunlar olalı epey bir zaman oluyor. Durumlarım maddi açıdan iyi olduğu zaman kredi kartından çektiğim taksitli nakit avansı kapattım. Hatta kredi kartından kurtulmak istiyordum ve kredi kartını kapattırmak istediğimi söylediğimde o işlemi telefon ile bankayı arayarak yapabileceğimi söylediler. Neyse bir ara ararız derken ben aramayı unuttum. Hatta kredi kartı cüzdanımda olduğunu bile unuttum. Oysa süre

İNTİKAM RİNGİ

Resim
   Filmin Konusu   Küçük yaşlarda karate yapan genç bir çocuk. Bir gün ailesi oğlu Michael'in kuşak sınavına gider. Evlerine dönerken Michael'in gözleri önünde anne ve babası öldürülür. 7 Yıl aradan sonra Michael'in üniversiteye gitmesi gerekirken hala lisededir. Çok şımarık ve akıllanmaz bir gençtir. Büyük babası ile yaşamaktadır. Bir gün ceza amaçlı eski karate yaptığı spor salonunda çalışması gereğinde kalır. Spor salonunun sahibi aynı zamanda hocası Reggie'dir. Salona sürekli gelen kız bir yeğeni vardır. Ve o yeğen Michael'i ailesini katleden katile götürmesiyle film başlar. Polise gitmesinde yanı sıra fayda bulamayan Michael, son çareyi katili dövüşte yenmesinde bulur.         Yorumum  Filmin senaryosu baştan sona çok güzel. Üstelik filmde 5 tane gerçek dövüşçü var. Zaten Anderson Silva'yı görünce bir an "off" çekip oturduğum yerde duramadım. Devam edelim filmi beğenmediğim yönleri var. Film sonunda güzel. Michael dövüş turn

YAPAY ZEKA İÇİN ENDİŞELENMELİ MİYİZ?

Resim
 Bilim kurgu filmleri adeta geleceğimizi gösteren bir yapıt gibi oldu diyebiliriz. Facebook'un kullandığı yapay zekaların kendi dillini geliştirdiği haberinden sonra eminim ki insanların yapay zeka konusunda fikri değişmiştir. Şu an için hiç bir tehlikenin arz etmediği söylense bile bu gelecek için net bir cevap değildir. Bu yapay zekalar bir insanın müdahale etmediği halde aralarında kendi dilini geliştirebiliyorsa eğer gelecekte insanların komut vermesine ihtiyaç duymaksızın bazı bir takım işleri de kendisi yapabilir. Bu durum biraz korkutucu olabilir. Çünkü neler yapabileceklerini asla bilemeyiz.   Stephen Hawking'in "Bir gün yapay zekalar insanlığa karşı tehdit oluşturabilir." uyarısına katılıyorum. Hayatımızı kolaylaştırdığını düşündüğünüz yapay zekalar bir gün hayatınızı mahvedebilir. Üstelik şu an günümüzde yapay zeka alanında dev bir ilgi var. Doğal olarak da bu konu üstünde çalışmalar bir hayli yoğunlaşmış durumda. Gün geçtikçe daha geli

Süper Yanardağ Patlaması Önlenebilir mi?

Resim
 Süper yanardağ dediğimiz yanardağlar patlama sonucu medeniyetlerin yok olmasına hatta insan soyunun son bulmasına yok olup gitmesine neden açacak seviyede yanardağlardır. ABD' deki Yellowstone Parkında büyük bir magma yatıyor ve Nasa araştırmacıları ise burada büyük bir yanardağ potansiyeli olacağını üstelik bu durumun insanlık için büyük bir tehlike oluşturabileceğini söylüyor. Süper yanardağın patlaması Göktaşı ve Kuyruklu yıldız riskinden daha büyük bir risk oluşturabileceği söyleniyor. O süper yanardağın patlaması sonucu insan yaşamının sonunu geleceğini düşünüyorlar. Dünya üzerinde 20 tane süper yanardağ olduğu biliniyor. Umarım insan hayatını ciddi etkileyecek bir süper yanardağ çıkmaz. Üstelik ortalama olarak her 100 bin yılda büyük bir patlama oluyor.  Peki bir patlama olursa ne olur? Patlama olduğu takdirde patlamadan dolayı saçılan küllerin güneş ışınlarını engellemesi sonucu uzun bir kış ve büyük bir açlığa neden olacağı söyleniyor. Ve 2012 tahminlerine gör

İnsanlar Neden Tanıdığımız Gibi Kalmıyor?

Resim
 İlk zamanlar da tanıdığım çoğu insan zaman içinde neden değişiyor? Acaba bende mi bir sorun var? Benim yüzümden mi değişiyor? Ben mi sebep oluyorum acaba değişmesine? Ne zaman iyi bir arkadaş iyi bir dost (aşka girmeyelim) kazandım desem belli bir zaman sonra beni pişman edecek bir iş yapıyor. Bu bir davranış olur bir satış olur bir kazık olur, bir şeyler oluyor ve olan yine bize oluyor. Dostlar arasında paranın muhabbeti olmaz. Üstelik insanlar para yüzünden çok takışır bir birileriyle. Fakat aramızda para muhabbeti olmadığı halde nasıl oluyor da bu kadar soğutuyor beni kendisinden. Bu değişimi neye borçluyuz ki güvenmekle yaptığımız hatanın bedelini biz ödeyelim. Tabi ki insanlar her zaman en iyisini ister. İnsan, insanın bile en iyisini ister. Bu yüzden adam seçer. İlk zamanlar bizsiz yapamayanlar artık yanında barındırmazlar bile bizi. Artık biz onlar için hiçiz hatta yokuz. Öyle bir insan yok. Her şey heves meselesi. Nasıl bu kadar nankör olabiliyorlar. Sırf bazı konu

Askerdeyken Terk Eden Sevgili

Resim
 Ben henüz 3 yaşındayken oturmakta olduğumuz apartman dairesini sattığımız bir aile (ki şuan bizim aile dostumuzdur) ve o ailenin A isimli oğlu benden bir yaş büyük fakat kimlikte doğum yılı benimle aynı yıl. Tabi 3 yaşında kimse kimseyi hatırlamaz fakat zaman geçtikçe beraber olmaya aramız çok iyi olmaya başladı. Şuan iki kardeş gibiyiz. O derece severim kendisini. Bu kardeşim çok hızlıdır kız konusunda aynı anda birden fazla kızla çıkmıştır. Çok can yakmıştır. Tabi yaptıkları iyi olduğunu söyleyemem. Bir insanın duygularıyla oynamak çok kötü bir olay. Düşünün kardeşim nasıl bir hovarda. Arkasından atıp tuttuğumu söylemeyin sakın gelsin yüzüne karşı bile söylerim çünkü doğruları söylüyorum, onun da kendini savunacak bir yanı yok üstelik böyle bir şey yüzünden bana kızmaz.  Bu hovarda kardeşim geçen sene bir kıza vuruldu. Fakat öyle böyle değil. Bir ton kızla çıktığı halde her ortama rahat bir şekilde girdik. Fakat bu kız geldikten sonra benim Cafe'ye bile giremiyordu. Kızl

Otoban Ve Hız

Resim
 Fabrikada araba hastası abilerimle her gün bir kaç kez araba muhabbeti yaparız. Arabalarımız iyice sportif sürat yapmaya müsait veya tamamen sürat için yapılmış arabalar olmasa da hakkını verecek kıvamda olması gerektiğini düşünürüz. Bu yüzden yaptığımız hızları hangi viteste ne kadar gittiğini yaptığımız yolculukları ne kadar yaktığını vs hepsini konuşuruz.  2.0 Motor gücüne sahip bir Volkswagen Caddy'miz var. Bundan önce ki arabamızda 2008 model Caddy. Evet biz Caddy'den başka araba kullanamayız. Hatta ben Caddy'de öğrendim araba kullanmasını iki araba arasına tek manevrada park ederim fakat arabaya öyle alışmışım ehliyet sınavında Hundai i20'yi park edemedim. Düşünün artık o derece alışmışım başka araba kullanamıyorum. Neyse konudan çıkmayalım. Şuan ki aracımız bir önce ki aracımızdan çok daha iyi. Hız sürat bakımından toparlaması bakımından çok memnunum. Eski aracımla motor hacmi açısından çok fazla fark yok bende bu yüzden bu kadar fark olacağını tahmin et

Sporcu Karakteri

Resim
 Bu sabah 24:08 vardiyası bize göre yarasa vardiyasından çıktım. Servislerin önünde bizim servisin şoförü O abi ile muhabbet etmeye başladık. Aramızda çok iyi değil yani yeni yeni muhabbetimiz oluşmaya başlıyor. Şoförlüğü iyi olan bir abimiz olduğu için mümkün mertebe onun servis ile gelip giderim. Muhabbet ederken benim fabrikaya ilk girdiğim bölümde çalışan E abi geldi. Üçümüz muhabbet ederken E abi "Adam Kickboxçu" dedi. O abi ilk etapta şaşırdı. "Pek belli olmuyor"Dedi. "Doğrudur abi pek kalıp olmadığı için herkes öyle diyor" Dedim. O da "Yok kardeşim kalıptan değil konuşma tarzın efendiliğinden dolayı belli olmuyor. Bazıları çok ters konuşur hareketleri daha bir başkadır, havalıdır. Ama sen öyle değilsin" dedi. Bende "Sporcu karakteri önemli abi" dedim. Adam gerçekten çok doğru söylüyor. 6 Yıl Kickboks yaptım. 6 Senede bir çok insan gördüm. Benden eski olanlar benim ile aynı ve benden daha yeni olanlar. Hepsinin karakte

10 Günlük Bayram Tatili

Resim
 Çalışanlar için çok iyi gelecek bir tatildir. Geçtiğimiz Ramazan Bayramında yıllık izine çıkmıştık. (2 hafta) Arkasından bir haftalık bu bayram tatili gerçekten mutluluk verici. Sürekli iş sürekli çalışmak olmuyor. İnsanın çalışması gerektiği kadar dinlenmeye tatil yapmaya da ihtiyacı var. Umarım bu bayram tatilinden mağdur olan hiç kimse çıkmaz. Herkes yararlansın güzel bir şekilde dinlensin veya tatil yapsın. İş her zaman var her zaman olur ama tatil öyle mi?  Geçen Ramazan Bayramında yanılmıyorsam ya 7 ya da 9 günlük bir tatil vardı. Bayramın 1 hafta kala fabrikada sayım vardı. Yıllık izini olan izine çıkabilir isterse sayıma gelebilir tamamen isteğe bağlı. Yıllık izini olmayan ise mecbur sayıma gelecek. Şansa bakın ki benim 7 gün iznim kalmıştı. "Sayıma gelecek misin? Yoksa izine mi çıkacaksın?" Diye sorduklarında ben izine çıkmak istediğimi söyledim. O günden başladım ufak çaplı tatil planı yapmaya ve kesin gözüyle bakıyordum izine çıkacağıma. Ve gün gelmişti,

Collide (Otoban)

Resim
  FİLMİN KONUSU   Casey Almanya'da tanıştığı kendi vatandaşı olan bir Amerikan kızla tanışır. Onunla sevgili olabilmesi için yeni bir sayfa açar ve yasa dışı suç işlerini bırakır. Fakat sevgilisinin ameliyat olması gerekir. Çok para gerektiğinden dolayı sevgilisinin ameliyat parasını bulabilmesi için son kez soygun işine girer. Soygunu gerçekleştirdiği adamlar bir mafyadır ve olaylar büyür. Sevgilisini koruması gerekir ve mafya sevgilisini ele geçirir. Sevgilisini kurtarmak için yapacağı tek çare teslim olmaktır. Teslim olmasıyla birlikte polis baskınına uğrarlar. Casey ve sevgilisinin tek kurtuluşu polisler olmuştur her ne kadar Casey suç işlemiş olsa da.   YORUMUM   Öncelikle bu filmi izleme amacım başlığı dikkatimi çekmiş olması ve filmin posterinde aşkın için ne kadar ileri gidersin yazmasıydı. Dolayısı ile aklıma sürat yapılan arabalar geldi. Arabaya ilgili ve meraklı olduğum için filmi izlemek istedim. Oyunculukların kesinlikle çok iyi olduğunu söylemem lazım. C

İnsanlığı Öldüren İnsanlar

Resim
 Her insan bir gün ölecektir fakat bazı insanlar, insanları bir takım zorluklara uğratarak veya muzdarip durumlarda bırakarak onların bir takım duygularının yok olmasına yol açar. Bir insan düşünün zorluklara ne kadar katlanabilir? Peki insanlığını kaybetmiş tonla insan varken ne kadar mutlu ne kadar huzurlu olabilir? Mutluluğunu çalmak için peşinden gelirler. Sonra mutluluğunu öldürürler. Peki güven! Bir insana neden güvenirsin? Sana karşı asla güvenini suistimal etmeyecek diye bir antlaşma bir belge yok. Neden güvenirsin? Güvenmek istersin, inanmak istersin. Sadece bir insana Dünya'ları anlatırsın hiç anlatılamayacak kadar. Bir gün hiç düşünmediğin şey olur belki de düşünmek istemediğin bir şey ve bir bakarsın tek başına kalmışsın. Güvenini kaybedersin. Bir daha kimseye güvenmemek şekilde güvenin de ölür.  Hele para yüzünden neler olmaz ki? Adam satıştan cinayete soyguna kadar yolu var. Para yüzünden insanlar aç bir şekilde günler haftalar geçiriyor. Para yüzünden karde

Erkeklerin Kadınlara Olan Düşkünlüğü

Resim
 Ülkemizde dikkat ederseniz erkeklerin çoğunluğu bayanlara karşı aşırı düşkün. Yani bir bayan için peşinde 40 takla atarlar. Bazıları boşa çabalar bazıları amacına ulaşır. Bu duruma karşı açıkçası biraz karşıyım. Tabi ki karşı cinsten hoşlandığınız zaman en sağlıklısı gidip tanışmak veya arkadaş vasıtasıyla tanışmak vs fakat benim bahsettiğim düşkünlük hoşlantı sınırlarını aşan bir olay. Fabrikada çalıştığım için fabrikada çok görüyorum. Erkekler kadınların dibinden dahi ayrılmıyor. Elinde olsa fabrika dışında bile görüşmeye açık. Bu durum açıkçası beni biraz rahatsız ediyor. Çünkü öyle bir zihniyete sahip insanlar var ki onlara baktıkça evlendiğim zaman eşimi işe göndermekten korkuyorum. Aklım hep onda kalır. Erkekler gelip ona yamanmaya çalışacak.   Ülkemizde tecavüz olayları malesef istemesek de gerçekleşiyor. Yani insan hiç vicdan azabı duymadan fesat düşünceleriyle hem kendi hayatını kemde karşı tarafın hayatını yakıyor. Erkek tabi ki bir kızdan hoşlanabilir. La

Undısputed 4 (Yenilmez 4)

Resim
FİLM KONUSU   Eğer dövüş filmlerine ilginiz varsa Yenilmez filmini kesinlikle bilirsiniz. 3 Serisi vardı. Hepsi güzeldi özellikle 3. serisi. Evet 4. serisi çıktı filmin. Bu seride Boyka tam anlamıyla özgür değildir. Bir hapishane kaçağıdır. Lakin istediği hayata yine de kavuşmuştur. Özgür sayılır ve en iyi yaptığı işi yapar. Dövüşmek. Bu sefer eski dövüşlerini unutturacak kadar riskli dövüşlere çıkar. Adeta 1. lig seviyesine çıkar. Bir maçta bir kaza sonucu rakibini öldürür. Vicdan azabı duyar ve ölen rakibinin ailesini araştırıp bulur ve bir karısı olduğunu öğrenir. İşte film burada başlar. Çok zorlu dövüşlerin onu beklediğinden haberi olmaksızın tehlikeye doğru yürür. Sonunda kendisi tekrar kanıtlar.    YORUMUM   Öncelikle filmde geçen dövüşleri gördükten sonra filmi bu kadar geç izlediğim için pişman oldum. Son pişmanlık fayda etmezmiş neyse mühim değil. Boyka'nın hapishaneden kaçması filmi daha güzel yapmış. Çünkü çok daha zorlu ve çok daha kaliteli rakiplerle karşı

Dost Dosttan Para Kazanırmış

Resim
 Ben 3 yaşındayken kendi (müstakil) evimize taşınmıştık. Henüz orta okula geçmeden mahalleye bir aile taşınmıştı. Aile iki kardeşe sahipti ve ufak kardeşin adına Y diyelim. (İsim vermek istemiyorum.) Çok oynardık mahalle maçları yapardık. Zaten komşumuzdu onlar bizim aileler biri birini tanıyor falan derken ben 21 yaşıma Y arkadaş ise 22 yaşına geldi. Okulu bitirdikten sonra telefoncuda çalışmaya başladı. Telefon tamiri yapıyor. Uzun süre orada çalışmıştı. Artık işi öğrenmiş seviyeye gelmişti. Ramazan bayramından bir kaç gün önce telefonum bozulmuştu. Aslında ben bozmuştum. Ekranın sağ üst köşesi biraz aralıktı bende onu yapıştırmayı düşünmüştüm.Yapıştırmadan önce içindeki tozları silmek için ekranı yerinden çıkardım. Çıkarmaz olaydım. Ekrana bağlanan bir film var. İstemeden de olsa o filmi kopardım. Ekran kayboldu. Yani karanlık bir camdan ibaretti. Telefonum Sony Xperia Z3 Compact. İdarelik olarak başka (daha eski) bir telefon kullanmaya başladım. Sony'yi yaptırmak için

Bronşite Yakalandım

Resim
 Yaklaşık iki ay önce sabah 08:00 - 16:00 vardiyası işe gitmek için sabah 06:00 gibi kalktım. Göğüs kafesimde bir batma hissi vardı. Nefes alırken yemek yerken veya bir şey içerken çok etkin oluyordu. Hastaneye gidip randevu aldım. Boş olur diye tahmin etmiştim fakat zor randevu vardı. O gün içinde öğlen saatlerinde bir yer ayırdılar benim için.  Sıra bana geldiğinde doktorun verdiği tahlilleri yaptım. Röntgen, kan tahlili ve nefes testi. Sonuçları alır almaz doktorun yanında gittim. Doktor pek konuşkan değildi. Hatta randevu saatinde derdimi anlatıp bana hiç bir şey demedi. Sonuçları aldıktan sonra bilgisayardan röntgeni uzun süre inceledi. Sonunda konuşmaya başladı. Doktor : Ciddi bir şeyiniz yok bronşit başlangıcı var. Ben : Peki bu geçer mi? Yada ilerleme olasılığı var mı? Doktor : Sigarayı bırakırsan geçer. Hiç bir şeyin kalmaz. Fakat bırakmazsan bir 10 sene sonra ilerler astıma çevirebilir.  Aramızda geçen diyalog bu kadardı. İlaç verdi. İlaçlarımı kullandıktan so

Yurt Dışına Çıkamamak

Resim
   Yakın bir zamanda bir hafta sonu babam bir arkadaşını Bulgaristan'a götürecekti. Arkadaşının halletmesi gereken işleri vardı. Fakat işler istendiği gibi yolunda gitmedi ve babamın arkadaşına hafta sonu mesai piyangosu vurdu. Bütün plan yattı. Babam beni götürmek istedi. 2-3 gün tatil amaçlı. Bir deniz yapalım vs derken yola koyulduk. 1 Saat 20 dakka içinde sınıra varmıştık. Sınırı görünce adeta psikolojim düzeldi. Bir mutlu oldum anlatamam. Ufaktan sıra vardı sınırda. Bekle bekle sonunda sıra bize gelmişti. Pasaport tamam. Hiç bir sıkıntı yok. Sıra geldi arabaya. Ruhsatı verdik vermesine bir aksilik. Arabayı alırken annemin üstüne yaptırmıştı babam. Yani araç sahibi annem. Ve annem o gün arabada yok babamla ikimiz gittik. Doğal olarak vekaletname lazım. Olayda burada patlak verdi ki vekaletname yaptırmayı annemde babamda unutmuştu. O kadar yolu boş yere gelmiştik. Tabi bizim moraller otomatik olarak SIFIR. Yapabileceğimiz bir şey yoktu. Mecburen geri dönecektik. Döner