Yurt Dışına Çıkamamak
Yakın bir zamanda bir hafta sonu babam bir arkadaşını Bulgaristan'a götürecekti. Arkadaşının halletmesi gereken işleri vardı. Fakat işler istendiği gibi yolunda gitmedi ve babamın arkadaşına hafta sonu mesai piyangosu vurdu. Bütün plan yattı. Babam beni götürmek istedi. 2-3 gün tatil amaçlı. Bir deniz yapalım vs derken yola koyulduk. 1 Saat 20 dakka içinde sınıra varmıştık. Sınırı görünce adeta psikolojim düzeldi. Bir mutlu oldum anlatamam. Ufaktan sıra vardı sınırda. Bekle bekle sonunda sıra bize gelmişti. Pasaport tamam. Hiç bir sıkıntı yok. Sıra geldi arabaya. Ruhsatı verdik vermesine bir aksilik. Arabayı alırken annemin üstüne yaptırmıştı babam. Yani araç sahibi annem. Ve annem o gün arabada yok babamla ikimiz gittik. Doğal olarak vekaletname lazım. Olayda burada patlak verdi ki vekaletname yaptırmayı annemde babamda unutmuştu. O kadar yolu boş yere gelmiştik. Tabi bizim moraller otomatik olarak SIFIR. Yapabileceğimiz bir şey yoktu. Mecburen geri dönecektik. Dönerken Kırklareli'nden birer porsiyon köfte yedik. Gayet güzeldi köfte. Lokantanın adı aklımda değil malesef. Yoksa sizinle paylaşırdım. Zaten Kırklareli çarşısına bir girin her yer köfteci kaynıyor. Köfte yeyip pişman olacağınızı düşünmüyorum Kırklareli'nde.
Bir an önce eve gelmek istiyordum. Sabah işten çıktım ve hiç uyumadan sınıra kadar arabayı kullanmıştım. Dönüşe de kullanmıştım. Ve saat artık akşam 20:00 civarlarıydı. Kırklareli'nden çıkınca babam geçti direksiyona. Eve geldiğimde uykusuzluktan sarhoş gibiydim. Tabi bunu söyleyen ben değildim. Kuzenim söylüyordu. ''Sen bir şeyler mi içtin sarhoş gibisin'' diyordu. Uykusuzluk çok kötü bir şey arkadaşlar. Özellikle işverenlere sesleniyorum. İş yerlerinde yemekten sonra 1 saat uyku molası olması lazım.
Yorumlar
Yorum Gönder