Kayıtlar

Kişisel etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

9 GÜNLÜK TATİL HÜSRANI

Resim
 Bu hafta Pazartesi ve Cumartesi arası yılın son haftası olması nedeniyle fabrikada sayım var. 6 Ay'da bir sayılım yapılır genelde. Şansım var ki 7 gün yıllık iznim vardı. Yani sayımdan yırtıyordum. 7 Gün yıllık iznim varken ben mi sayayım şimdi? Geçen hafta Cumartesi günü yılın son çalışma günüydü benim için. Sonrasında 9 gün tatile çıkacaktım. 02.01.2018 Tarihi iş başı. Güzel bir tatil yaparım diye düşünüyordum fakat sadece dinlendim. O kadar sakat zamana denk geldi ki tatil, maddi açıdan çok sıkıntılı durumdaydım ve hala öyleyim. Anlatmak istediğimi anlatayım yani işin özü iyice kafayı dağıtmak istiyordum canımın istediğini yapmak istediğim yere gitmek istiyordum. Hatta 9 gün boyunca hiç eve gelmesem bile olurdu. Fakat işler hiç düşündüğümüz gibi olmadı. Yani izine çıkacağıma sayıma gitseydim daha iyiydi. Bir yandan da ek hesaba girdim bir güzel. Bu demek oluyor ki ay sonuna kadar mesailere dayanacağız galiba. Sanırım tek iyi yönü günlük olarak kış uykusuna yatmam ol

BEN YAPARIM SEN YAPAMAZSIN

Resim
  Geçtiğimiz hafta 16 Kasım Perşembe günü ilk defa bir kızla çıktım. Kızla 4-5 günden beri konuşuyorduk ve açılma zamanım gelmişti. Kızda bu durumun farkındaydı. 16 Kasım akşamı gerçekleştirdim olayı. O hafta çok güzeldi. Üstelik kızla çok ortak noktamız vardı. O kadar çoktu ki yani sanki biz birbirimiz için yaratılmışız. Şu yaşıma kadar ilk çıktığım kızdı ve bunu o da biliyordu. Niyetim ciddiydi. Ciddi ciddi istiyordum kızı. Kızda ben istiyordu yoksa bana öyle mi gelmişti?  Bu hafta ile geçen hafta arasında adeta dağlar var. Vardiyalı çalıştığım için geçen hafta gece vardiyasındaydım. Akşam 19:30 gibi uykudan kalkıyordum. Sonrasında kızla konuşmaya başlıyorduk. 2-3 saat kadar. Geçen hafta uykudan kalkma mı dört gözle bekleyen kız bu hafta 180 derece değişti sanki. Ne bir mesaj ne bir arama. Şimdi ne oldu peki? Whatsapp'a girdiğimde bakıyorum çevrim içi ama o çok sevdiği sevgilisine mesaj yok.   Bu hafta anladım ki bu kız benim istediğim kız değilmiş. Zaman geçti

İş Sağlığı

Resim
 Fabrika işçilerini baz alarak yazıyorum bütün bunları. Ülkemizde malum işler hafif sayılamaz. Çoğunlukla ağır işler var. Ağır sanayi isminden belli zaten. Tekstil fabrikalarına bakarsak belki iş ağır olmayabilir. Fakat hiçte rahat değil. Neden rahat değil? Bir insanın bir kapasitesi vardır. Sen o kapasitenin üstüne çıkmasını istersen istediğinle kalırsın. Bazıları çıkar fakat her insan aynı değil. Çok az bulursun öyle çalışan. Zaten bütün olan biten çalışana olur. (Yani işçiye) Ağır sanayiye bakarsak ki ağır sanayide çalışıyorum. İşçinin sağlığını düşünen hiç bir faaliyet yok. 2 Senede boyun fıtığına maruz kaldım. Üstelik bölümde çalışanların çoğunda bel fıtığı ve boyun fıtığı var. Bazılarında boyun ve bel fıtığı ikisi de var. Birde bayanlar çalışanlarda var. Bayan çalışanlarda da boyun fıtığı bel fıtığı başlangıcı gibi hastalıkları görmeniz mümkün. Şimdi diyebilirsiniz "Çalışma o zaman kardeşim çık başka fabrikaya gir ne ağlanıyorsun burada" dediğiniz doğru. Pek

İSTEMEDİĞİN BİRİSİYLE BERABER OLMAK

Resim
   Arkadaşımın sevgilisi bana bir tane kız bulmuş. Onunla çık biraz açıl tecrübe olsun falan. Bunu benden habersiz yapmış. Ben hiç kimseye bana kız bulun demedim. Üstelik şuan için ise düşünmüyorum biriyle birlikte olmayı. Şuan için düşünmüyorum dediğimde biraz garip oldu sanki şuana kadar hiç kimseyle çıkmadım desem yeridir. Ben istemediğim halde kız bulmuş. Ben istemediğimi en başında söyledim. Fakat ısrar etiler arkadaşımla sevgilisi. Tabi bir noktaya kadar dayandım. En sonunda şuana kadar kimseyle çıkmadığımı söyleyip tecrübe kazanmak bir şeyler yaşamak görmek açısından biraz gazladılar. Ben bir an için gaza gelip mesaj attım kıza konuşmaya başladık. Konuşmaya başladık ama çok uzun sürmedi. Yaptığım hatanın farkına vardım. Hiç bir şey hissetmediğim halde sırf bir şeyler yaşamak tecrübe kazanmak için birinin duygularıyla oynamak birinin bile bile kalbini kırmak... Çok büyük hata olurdu. Benimde istemediğim nokta burada. Hiç bir duygu beslemediğim bir insanla neden birlikte o

ISRAR EDEN İNSANLAR

Resim
 Salı günü arkadaşımın sevgilisinin doğum günü ve sevgilisi bize 70 km uzaklığı olan bil ilçede yaşıyor. Oradan buraya kızı taksiyle getirip saat 22:00 gibi tekrar taksiyle götürecek. İlk etapta planları bizim arabaya göre hazırlamıştık. Fakat önceki yazımda paylaştığım gibi arabamıza park halinde iken vurup kaçtılar. Bizim araba işi suya düştü. Başka araba bulamadığı için çocuk mecburen taksiyle götürüp getirecek ki toplamda taksi 280 km yol katetmiş olacak. Dolayısı ile fiyat epey kabarık olacak. Şimdiden geçmiş olsun arkadaşım. İşin esprisi bir yana epey para gerekli çocuk için kafeyi kapattıracak. Mumlar güller fotoğraflar pasta derken 500 liraya yakın hatta 500 lirayı geçerse daha iyi olur üstünde bulundurması gereken miktar.  Ana konuya gelirsek. Benden hoşlanan bir kız var. Arkadaşın sevgilisinin arkadaşı ve kafayı bana takmış durumda. Doğum gününe o da gelecek. Üstelik doğum gününe davet edilmediği halde kendisi doğum gününe gelmek istemiş. Biraz garip bir durum davet e

Arabaya Vurup Kaçmak

Resim
 Dün akşam 23:00 saatlerinde abim arkadaşına gitmiş. Arkadaşının bekar evi var şuan için bekar. Abim arabayı evin önüne park etmiş. Fazla durmamış yarın işe gidecek çünkü. Arkadaşının yanından ayrılıp arabanın yanına geldiğinde bir bakmış arabaya. Birisi vurmuş arabaya. Sağ cam çizilmiş fakat sadece film çizik camı çizecek kadar derin değil. Filmi çıkardığımız zaman camda bir şey gözükmeyecek. Gelelim sağ arka tampona. Sağ arka tamponda sürtme izleri var. Üstelik boyada kalkmış. Son olarak sağ stopların yan tarafında içe doğru göçük var. 10 Aylık arabanın ne hale geldiğine bakın. Tabi ki bunlar olabilir sonuçta orada abimin bir suçu yok. Fakat abimin tek suçu haftanın 7 günüde bu araba çıkacak illa ki çıkacak çıkmazsa olmaz. Yoksa bu konuda abimin suçunun olmadığını biliyorum. Herkes kaza yapabilir arabayı bir yere vurabilir bir arabaya vurabilir veya bir yere bir arabaya sürtebilir. Lakin sen madem bizim arabamıza vurmuşsun neden hemen kaçıp gidiyorsun. Hadi gidiyorsun onu anladık bar

Aşık Olmak

Resim
   Henüz tam anlamıyla dolu dolu tatmadığım yaşamadığım bir his. 21 Yaşımda olmam ile beraberinde şu yaşıma kadar hiç aşk yaşamadım. Karşımda biri aşk acısı çektiği için hüngür hüngür ağlarken ben etkilenmiyordum bile. Bana boş geliyordu. Ya da abarttığını düşünüyor gibi oluyordum. Yani gerçekten ağlamasına neden olan acıyı çektiğine inanamıyordum. Belkide bu yüzdendir. Hiç aşk yaşamadığım için. Canım istediği zamanda içimde ki o boşluğu dolduramıyorum. Doldurmaya çalışsam bile sonum hüsran olur. Amacıma ulaşamam bence. Belki fazlasıyla boş veriyorum her şeyi belki de üstüne düşmüyorum bu konuda. Henüz ne yaptığımı bende bilmiyorum tek bildiğim içimden geleni yapmak içimden geldiği gibi yaşamak. O zaman özgür yaşıyorum işte. Çünkü tamamen kendi benliğimle yaşamış oluyorum. Küçükken çok çekingendim. Bu uzun yıllar sürdü. Şimdi eskisi gibi değilim. Değişen çok şey var aslında. Aşık olmak nasıl bir duygu? Siz anlatın bana. Hayatında bu duyguyu tatmamış bir insana nasıl anlatabilir

Bulgaristan'dan Gelen Misafir

Resim
 Geçen Cumartesi günü abimin arkadaşının doğum günüydü. Aynı zamanda arkadaşı beni de yakından tanıyor. Kısaca ailece tanışıyoruz kendileriyle. Yakın zamanda düğünü olmuştu. Artık evli bir birey. Doğal olarak doğum gününe belirli insanları davet etmiş. Davetlilerin arasında bende vardım. Her ne kadar doğum gününe gelemesem de eminim ki adam beni yine sever sayar. 22 Yıllık arkadaşlığı var abimle ikisinin. O akşam (Cumartesi) birinin işi düşmüştü bana çocuk zor durumdaydı. Onun işini hallettim. Ondan sonra biraz cafede takılalım doğum gününe sonra giderim dedim. Aynen dediğim gibi yaptım fakat ven nereden bileyim doğum gününün erken biteceğini. Abimi aradım beni alması için. Tek başına gelmedi tabi. Yanında Bulgaristan'dan bir tane misafir vardı. Misafir abimden küçük benden büyük genç yaşlarda ve abimin arkadaşının akrabasıydı. Kuzeni diye aklımda kalmış fakat tam olarak bilemiyorum.  Bulgaristan'dan gelen misafir boş gelmemiş. Yanında viski getirmiş gelirken. Şehir

10 Ayda 20000 KM Olan Sıfır Araba

Resim
 Geçen sene Eylül ayında Volkwagen Caddy almak üzere Volkwagen bayisi ile anlaştık. Eylül ayında yapımına başlanan arabaya Ocak ayında kavuştuk. Ocak ayından bu yana doğru tam 10 ay geçti ve 10 ayda araba tam 20000 Km oldu. Hesapladığın zaman ayda 2000 Km yol yapmış oluyoruz. Ailede babam abim ve ben kullanıyoruz arabayı. Annemde de ehliyet var yeri geldiğinde o da kullanıyor fakat çok nadir. Babam bizim kadar kullanmasa da abim ve ben arabadan inmiyoruz hiç desek yeridir. Abim genelde şehir içinde dolaşır. Ben çoğunlukla şehir içinde araba kullanmam. Daha çok şehir dışına uzun yola çıkarken alırım arabayı. Böyle yaptığım halde ayda 2000 Km olması da doğal olarak gayet normal. Tabi bu durum böyle gitmedi.  Babam bizi karşısına alıp arabanın Km'sinin çok olduğunu bu durumu biraz frenlemek gerektiğini söyledi. Hatta arabanın anahtarını ve ruhsatını sakladı. Artık araba keyfe keder değilde acil durumlarda birinin işi olduğu zamanlarda çıkacak. Böyle olacağını hiç düşünmemiştim tabi

İnternetten Alış Veriş Yapmak

Resim
 Şu yaşıma kadar asla yapmadığım bir durum. Rahatlık mı belki rahatlık belki pişmanlık belli olmaz. Oturduğun yerden sipariş verdiğin ürünler ayağına gelebilir belki fakat geri iadesi var mı? İnanın hiç bir bilgim yok. İnternetten alışveriş yapan arkadaşlarım var çoğunlukla ayakkabı alıyorlar. Bir sıkıntı çıktığını duymadım. Fakat fabrikada ablam internetten alışveriş yaptığında mont sipariş vermişti. S beden gelmesine rağmen kadından tam üç tane sığardı montun içine. Deniz botu gibi mont denizde kullanmak için göndermişler galiba. Ayrıca internette okuduğum bazı blog yazılarında internetten verilen siparişin sonunda hüsranla karşılaşanlarda yok değil yani. Üstüne oturmayan ürün mü istersin? Yoksa seni kazıklayan mı istersin? Evet kazık atanı da gördüm. Adam para için başka malı gönderiyor. Artık Dünya öyle bir hal aldı ki internette bir siteye veya bir foruma üye olurken bile çekiniyorum. Şahsi düşüncem internetten alışveriş olmaz değil tabi ki olur fakat hediyelik bir eşya bir kitap

Kazadan Kıl Payı Yırtmak

Resim
   Geçen Cumartesi gecesi arkadaşım Yaşar ile Yaşar'ın kız arkadaşını evine bıraktık. Kızın evi bizim oturduğumuz ilçeye tam olarak 70 Km uzaklıkta. Akşam saat 19:00 civarı ve yolun ormanın içinden geçiyor desek yeridir ki sağımız solumuz ağaç kaynıyordu. Bir de hiç sokak lambası yok yolda bir tane bile ışık yok sadece köylerin içinden geçerken sokak lambası görebilirsiniz. Arabanın farı yetmiyor mu? Elbette yetiyor tabi her şey bir yere kadar. Yollarda o kadar virajlı ki arkadan itişli bir araba olsa altımda yanlayarak girdiğim bir kaç viraj olurdu. Tam drift yapmalık yol. Biz önden itişli Caddy'mizle sakin sakin geliyoruz. Viraja yaklaşırken 90-100 Km hızla gidiyorum. Virajdan bir tane tır kamyon çıktı. Kamyon daha viraj çıkamadan bir tane kamyonet virajda tırı sollamaya kalktı ki viraj öyle bir viraj ki karşıdan geleni göremiyorsun viraj öncesi. Yolum o esnada bayır aşağı biraz ve hemen frene asıldım. Fakat kurtaracak gibi değil. Sağa kırdım direksiyonu sağ ise ağaç

Kasko'nun Çıkarları

Resim
 Bir önce ki aracımız Volkswagen Caddy olması ile 2008 model olup 1.9 motor hacmine sahipti. Üstelik arabayı 2. el almamıza rağmen çok temi bir araçtı. Aldığımızda sanırım 40 bin km yada 50 bin km civarındaydı. Araçtan açıkçası çok memnunduk her ne kadar kollamaya gayret göstermiş olduysak o kadar iş açıldı arabanın üstüne. Arabanın üzerinde milletin gözü olduğunu düşünüyorduk hatta bunu yakın arkadaşlarım bile söylüyordu. Kıskanç gözlerin esiri olmuştu. Bir gün gece vakti bir kaza yaptık arabayla. Arabanın şoför koltuğunda abim vardı yanında ise iki tane arkadaşı. Araba yolun dışına çıkıp ağaca çarptı fakat ağaç kalın değildi inceydi. Ve arabanın farı bile çatlamamıştı. Tek sıkıntı sağ akis kırılmış ve arabanın üzerinde çizikler vardı Çekici geldi. "Çekmeme gerek var m?" diye sormuş. Yani verilmiş sadakaları varmış kimseye bir şey olmamış arabanın da maşallahı varmış. Çekici arabayı çekerken arka tamponun dişlerinden çıktığını söylüyorlar. Yani kaza esnasında

Kredi Kartı Borcu Kapama

Resim
  Yaklaşık bir 6 ay önce belki 6 ayıda geçebilir telefonuma kredi kartına sahip olduğum bankadan mesaj geldi. 70 Lira civarı borcumun olduğu ve asgari ödemenin ise 30 lira olduğu yazıyordu. Bu kredi kartını da ben istemedim. Kredi çekmiştim yanında kredi kartını da gönderdiler. Öylelikle sahip oldum. Benim için pek bir lüzumu yok nasıl olsa maaş kartımın 300 lira esnek hesap limiti var. O bana yetiyor ufak tefek ihtiyaçlarım için. Sandalımı biliyorum ki fazla büyük sulara açılmıyorum. Bu kredi kartını da bir iki sigara alırken kullanmışımdır. Bir de taksitli nakit avans çekmiştim. Bunlar olalı epey bir zaman oluyor. Durumlarım maddi açıdan iyi olduğu zaman kredi kartından çektiğim taksitli nakit avansı kapattım. Hatta kredi kartından kurtulmak istiyordum ve kredi kartını kapattırmak istediğimi söylediğimde o işlemi telefon ile bankayı arayarak yapabileceğimi söylediler. Neyse bir ara ararız derken ben aramayı unuttum. Hatta kredi kartı cüzdanımda olduğunu bile unuttum. Oysa süre

Otoban Ve Hız

Resim
 Fabrikada araba hastası abilerimle her gün bir kaç kez araba muhabbeti yaparız. Arabalarımız iyice sportif sürat yapmaya müsait veya tamamen sürat için yapılmış arabalar olmasa da hakkını verecek kıvamda olması gerektiğini düşünürüz. Bu yüzden yaptığımız hızları hangi viteste ne kadar gittiğini yaptığımız yolculukları ne kadar yaktığını vs hepsini konuşuruz.  2.0 Motor gücüne sahip bir Volkswagen Caddy'miz var. Bundan önce ki arabamızda 2008 model Caddy. Evet biz Caddy'den başka araba kullanamayız. Hatta ben Caddy'de öğrendim araba kullanmasını iki araba arasına tek manevrada park ederim fakat arabaya öyle alışmışım ehliyet sınavında Hundai i20'yi park edemedim. Düşünün artık o derece alışmışım başka araba kullanamıyorum. Neyse konudan çıkmayalım. Şuan ki aracımız bir önce ki aracımızdan çok daha iyi. Hız sürat bakımından toparlaması bakımından çok memnunum. Eski aracımla motor hacmi açısından çok fazla fark yok bende bu yüzden bu kadar fark olacağını tahmin et

Sporcu Karakteri

Resim
 Bu sabah 24:08 vardiyası bize göre yarasa vardiyasından çıktım. Servislerin önünde bizim servisin şoförü O abi ile muhabbet etmeye başladık. Aramızda çok iyi değil yani yeni yeni muhabbetimiz oluşmaya başlıyor. Şoförlüğü iyi olan bir abimiz olduğu için mümkün mertebe onun servis ile gelip giderim. Muhabbet ederken benim fabrikaya ilk girdiğim bölümde çalışan E abi geldi. Üçümüz muhabbet ederken E abi "Adam Kickboxçu" dedi. O abi ilk etapta şaşırdı. "Pek belli olmuyor"Dedi. "Doğrudur abi pek kalıp olmadığı için herkes öyle diyor" Dedim. O da "Yok kardeşim kalıptan değil konuşma tarzın efendiliğinden dolayı belli olmuyor. Bazıları çok ters konuşur hareketleri daha bir başkadır, havalıdır. Ama sen öyle değilsin" dedi. Bende "Sporcu karakteri önemli abi" dedim. Adam gerçekten çok doğru söylüyor. 6 Yıl Kickboks yaptım. 6 Senede bir çok insan gördüm. Benden eski olanlar benim ile aynı ve benden daha yeni olanlar. Hepsinin karakte

10 Günlük Bayram Tatili

Resim
 Çalışanlar için çok iyi gelecek bir tatildir. Geçtiğimiz Ramazan Bayramında yıllık izine çıkmıştık. (2 hafta) Arkasından bir haftalık bu bayram tatili gerçekten mutluluk verici. Sürekli iş sürekli çalışmak olmuyor. İnsanın çalışması gerektiği kadar dinlenmeye tatil yapmaya da ihtiyacı var. Umarım bu bayram tatilinden mağdur olan hiç kimse çıkmaz. Herkes yararlansın güzel bir şekilde dinlensin veya tatil yapsın. İş her zaman var her zaman olur ama tatil öyle mi?  Geçen Ramazan Bayramında yanılmıyorsam ya 7 ya da 9 günlük bir tatil vardı. Bayramın 1 hafta kala fabrikada sayım vardı. Yıllık izini olan izine çıkabilir isterse sayıma gelebilir tamamen isteğe bağlı. Yıllık izini olmayan ise mecbur sayıma gelecek. Şansa bakın ki benim 7 gün iznim kalmıştı. "Sayıma gelecek misin? Yoksa izine mi çıkacaksın?" Diye sorduklarında ben izine çıkmak istediğimi söyledim. O günden başladım ufak çaplı tatil planı yapmaya ve kesin gözüyle bakıyordum izine çıkacağıma. Ve gün gelmişti,

Dost Dosttan Para Kazanırmış

Resim
 Ben 3 yaşındayken kendi (müstakil) evimize taşınmıştık. Henüz orta okula geçmeden mahalleye bir aile taşınmıştı. Aile iki kardeşe sahipti ve ufak kardeşin adına Y diyelim. (İsim vermek istemiyorum.) Çok oynardık mahalle maçları yapardık. Zaten komşumuzdu onlar bizim aileler biri birini tanıyor falan derken ben 21 yaşıma Y arkadaş ise 22 yaşına geldi. Okulu bitirdikten sonra telefoncuda çalışmaya başladı. Telefon tamiri yapıyor. Uzun süre orada çalışmıştı. Artık işi öğrenmiş seviyeye gelmişti. Ramazan bayramından bir kaç gün önce telefonum bozulmuştu. Aslında ben bozmuştum. Ekranın sağ üst köşesi biraz aralıktı bende onu yapıştırmayı düşünmüştüm.Yapıştırmadan önce içindeki tozları silmek için ekranı yerinden çıkardım. Çıkarmaz olaydım. Ekrana bağlanan bir film var. İstemeden de olsa o filmi kopardım. Ekran kayboldu. Yani karanlık bir camdan ibaretti. Telefonum Sony Xperia Z3 Compact. İdarelik olarak başka (daha eski) bir telefon kullanmaya başladım. Sony'yi yaptırmak için

Bronşite Yakalandım

Resim
 Yaklaşık iki ay önce sabah 08:00 - 16:00 vardiyası işe gitmek için sabah 06:00 gibi kalktım. Göğüs kafesimde bir batma hissi vardı. Nefes alırken yemek yerken veya bir şey içerken çok etkin oluyordu. Hastaneye gidip randevu aldım. Boş olur diye tahmin etmiştim fakat zor randevu vardı. O gün içinde öğlen saatlerinde bir yer ayırdılar benim için.  Sıra bana geldiğinde doktorun verdiği tahlilleri yaptım. Röntgen, kan tahlili ve nefes testi. Sonuçları alır almaz doktorun yanında gittim. Doktor pek konuşkan değildi. Hatta randevu saatinde derdimi anlatıp bana hiç bir şey demedi. Sonuçları aldıktan sonra bilgisayardan röntgeni uzun süre inceledi. Sonunda konuşmaya başladı. Doktor : Ciddi bir şeyiniz yok bronşit başlangıcı var. Ben : Peki bu geçer mi? Yada ilerleme olasılığı var mı? Doktor : Sigarayı bırakırsan geçer. Hiç bir şeyin kalmaz. Fakat bırakmazsan bir 10 sene sonra ilerler astıma çevirebilir.  Aramızda geçen diyalog bu kadardı. İlaç verdi. İlaçlarımı kullandıktan so

Yurt Dışına Çıkamamak

Resim
   Yakın bir zamanda bir hafta sonu babam bir arkadaşını Bulgaristan'a götürecekti. Arkadaşının halletmesi gereken işleri vardı. Fakat işler istendiği gibi yolunda gitmedi ve babamın arkadaşına hafta sonu mesai piyangosu vurdu. Bütün plan yattı. Babam beni götürmek istedi. 2-3 gün tatil amaçlı. Bir deniz yapalım vs derken yola koyulduk. 1 Saat 20 dakka içinde sınıra varmıştık. Sınırı görünce adeta psikolojim düzeldi. Bir mutlu oldum anlatamam. Ufaktan sıra vardı sınırda. Bekle bekle sonunda sıra bize gelmişti. Pasaport tamam. Hiç bir sıkıntı yok. Sıra geldi arabaya. Ruhsatı verdik vermesine bir aksilik. Arabayı alırken annemin üstüne yaptırmıştı babam. Yani araç sahibi annem. Ve annem o gün arabada yok babamla ikimiz gittik. Doğal olarak vekaletname lazım. Olayda burada patlak verdi ki vekaletname yaptırmayı annemde babamda unutmuştu. O kadar yolu boş yere gelmiştik. Tabi bizim moraller otomatik olarak SIFIR. Yapabileceğimiz bir şey yoktu. Mecburen geri dönecektik. Döner

BİR İNSANIN HAYATINDA 2. SEÇENEK OLMAK

Resim
 Bir insanın hayatında 2. seçenek olmak daima arka planda kalmaktır. İşine geldiği zaman sizi görür işine gelmediği zaman siz bir hiçsiniz. Tabi siz bunun farkında olamayabilirsiniz. İnsan çok sevdiği biri karşında 2. seçenek olmayı pek düşünemez. Aklına pek gelmez. Bunun farkına varmalısınız. Bir insanı çok sevebilirsin ama ona karşı kör olamazsın. Malesef aşk mantık falan dinlemiyor bazılarımız karşısında ki insana kör olabiliyor. Onun kusurlarını görmüyor. Yada görmemezlikten geliyordur. Lakin bir noktadan sonra her şey değişebilir. Birden 2. seçenek olabilirsiniz. Nasıl olsa siz ona onun kusurlarıyla bile kör kütük bağlanmışsınız. Onun için her şeyi yapacağınızı bariz ki çok net biliyor. Bu şekilde sizi peşinden epeyce koşturur. Zaten seven bir insan sevdiğinin peşinden koşması gerekir. Koşmuyorsa eğer zaten o sevmiyordur. Fakat sadece bir tarafın değil iki tarafında karşılıklı koşması gerekir. Böylece bir ilişki başlamış olur.  Bir gün arka plana atılırsanız, geçmiş olsun