Kazadan Kıl Payı Yırtmak

 

 Geçen Cumartesi gecesi arkadaşım Yaşar ile Yaşar'ın kız arkadaşını evine bıraktık. Kızın evi bizim oturduğumuz ilçeye tam olarak 70 Km uzaklıkta. Akşam saat 19:00 civarı ve yolun ormanın içinden geçiyor desek yeridir ki sağımız solumuz ağaç kaynıyordu. Bir de hiç sokak lambası yok yolda bir tane bile ışık yok sadece köylerin içinden geçerken sokak lambası görebilirsiniz. Arabanın farı yetmiyor mu? Elbette yetiyor tabi her şey bir yere kadar. Yollarda o kadar virajlı ki arkadan itişli bir araba olsa altımda yanlayarak girdiğim bir kaç viraj olurdu. Tam drift yapmalık yol. Biz önden itişli Caddy'mizle sakin sakin geliyoruz. Viraja yaklaşırken 90-100 Km hızla gidiyorum. Virajdan bir tane tır kamyon çıktı. Kamyon daha viraj çıkamadan bir tane kamyonet virajda tırı sollamaya kalktı ki viraj öyle bir viraj ki karşıdan geleni göremiyorsun viraj öncesi. Yolum o esnada bayır aşağı biraz ve hemen frene asıldım. Fakat kurtaracak gibi değil. Sağa kırdım direksiyonu sağ ise ağaçlar var. Yolun dışına çıktım çok az ama fazla kaçırmamaya dikkat ettim. Adeta iki şeritten üç araç geçtik. Kazadan kıl payı yırtmak böyle bir şey olsa gerek ki adeta milimle geçiştik adamla. 

 Peki bu vatandaşın ne hakkı var benim hayatımı riske sokmaya orada eminim ki kamyoncu abimiz frene basmıştır daha rahat sollaması için. Aslında şu ülkede ehliyet alanların düzenli olarak tekrar belirli süreler dahilinde ehliyet sınavlarına katılması lazım. Sınavdan kalırsa ehliyeti alınsın. Böyle şoförler olduğu sürece çok kazalar olur. Allah korudu bizi verilmiş sadakamız varmış. Üstelik adamın altında kamyonet var. Tamam şimdi Caddy kamyonet değil mi? Tamam ruhsatta kamyonet geçebilir. Fakat tam kamyonet sayılmaz. Yani aracım 2.0 motor gücüne sahip ve motor büyük olmasına rağmen ben böyle hareketler yapmıyorum. En azından virajda sollamıyorum. Arkadaş bu ülkede altında ki en külüstür arabayı kullan tipler (araç küçümsemiyorum) Bugatti kullananların yanında Michael Schumacher gibi.