Kayıtlar

Genel etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

BOŞANDIĞIN EŞİNİ ÖLDÜRMEK

Resim
 Hayvanların insanlardan daha iyi anlaştığı bir gezegende yaşıyoruz. Hatta hayatta öyle duyumlar alıyoruz öyle haberler okuyup dinliyoruz ki bazı insanların hayvanlarla yer değiştiğini görüyoruz. Kaba konuşabilirim fakat bu insanlık nereye gidiyor? Bu kadar cehalet dolu bireyleri gördükçe insanlardan soğuyor insan. Üstelik bu cehalet beyinli bireylerin arttığını düşünürsek durum daha da vahim bir hal alıyor. İnsanın anlaşıp anlaşamadığı insanlar olur. Anlaşamadığın insana uzak kalırsın fazla yakınlaşmazsın onunla. Birini beğenirsin, ona karşı bir şeyler hissedersin. Zamanı geldiğinde onunla evlenirsin. Evliliğin sevgili hayatına benzemediğini söylerler. Evlilik çok ciddi bir boyut. Belki anlaşırsın belki anlaşamazsın. Herkes evlendiği insanla illa anlaşacak diye bir gerekçe yok. Anlaşabilirsin de anlaşamayabilirsin de bu gayet normal.  Asıl normal olmayan asıl anormal olan nedir söyleyeyim.  Evlendiğin insanla anlaşamayıp boşandın. Boşandıktan sonra neden karşı tarafı zorluyor

CAM FİLMLERİNE GELEN YASAK

Resim
  Geçen sene cam filmlerinin yürürlüğe girip hiç bir yasağı olmaması ancak bir sene sürebildi. Şimdi binlerce araçta cam filmi var. Herkes teker teker sökmeye bazıları söktürmeye başladı. Bazıları cezayı yemiş bile malum duyumunu alıyoruz. Geçtiğimiz Cumartesi günü çok kişinin cam filmi yüzünden başı ağırmış. Yapacak bir şey var mı? Var kardeşim var abim, ablam var. Bu konuda biraz baş kaldırmalıyız. Baş kaldırmalıyız çünkü koyun gibi hayat sürmeyelim. Biz baş kaldırmadığımız itiraz etmediğimiz sürece bu hükümet işine geldiği gibi yasak koyar. Nasıl olsa hiç bir tepki vermeyeceğimizi bilir. Koyun gibi güderler bizi. Fakat bu duruma bu bir son verelim. Bu sadece hükümetin elinde olan bir durum değil. Hükümetten daha çok biz milletin elinde olan bir durum. Biraz tepki gösterip sesimizi çıkartırsak bu yasak tekrar kaldırılabilir. Karar sizin, nasıl yaşamak istiyorsunuz bir düşünün, özgür bir ülkede yaşıyoruz. Özgür olduğumuz bir ülkede neden ufak tefek şeylerden dolayı kısıtlandırıl

ISRAR EDEN İNSANLAR

Resim
 Salı günü arkadaşımın sevgilisinin doğum günü ve sevgilisi bize 70 km uzaklığı olan bil ilçede yaşıyor. Oradan buraya kızı taksiyle getirip saat 22:00 gibi tekrar taksiyle götürecek. İlk etapta planları bizim arabaya göre hazırlamıştık. Fakat önceki yazımda paylaştığım gibi arabamıza park halinde iken vurup kaçtılar. Bizim araba işi suya düştü. Başka araba bulamadığı için çocuk mecburen taksiyle götürüp getirecek ki toplamda taksi 280 km yol katetmiş olacak. Dolayısı ile fiyat epey kabarık olacak. Şimdiden geçmiş olsun arkadaşım. İşin esprisi bir yana epey para gerekli çocuk için kafeyi kapattıracak. Mumlar güller fotoğraflar pasta derken 500 liraya yakın hatta 500 lirayı geçerse daha iyi olur üstünde bulundurması gereken miktar.  Ana konuya gelirsek. Benden hoşlanan bir kız var. Arkadaşın sevgilisinin arkadaşı ve kafayı bana takmış durumda. Doğum gününe o da gelecek. Üstelik doğum gününe davet edilmediği halde kendisi doğum gününe gelmek istemiş. Biraz garip bir durum davet e

Arabaya Vurup Kaçmak

Resim
 Dün akşam 23:00 saatlerinde abim arkadaşına gitmiş. Arkadaşının bekar evi var şuan için bekar. Abim arabayı evin önüne park etmiş. Fazla durmamış yarın işe gidecek çünkü. Arkadaşının yanından ayrılıp arabanın yanına geldiğinde bir bakmış arabaya. Birisi vurmuş arabaya. Sağ cam çizilmiş fakat sadece film çizik camı çizecek kadar derin değil. Filmi çıkardığımız zaman camda bir şey gözükmeyecek. Gelelim sağ arka tampona. Sağ arka tamponda sürtme izleri var. Üstelik boyada kalkmış. Son olarak sağ stopların yan tarafında içe doğru göçük var. 10 Aylık arabanın ne hale geldiğine bakın. Tabi ki bunlar olabilir sonuçta orada abimin bir suçu yok. Fakat abimin tek suçu haftanın 7 günüde bu araba çıkacak illa ki çıkacak çıkmazsa olmaz. Yoksa bu konuda abimin suçunun olmadığını biliyorum. Herkes kaza yapabilir arabayı bir yere vurabilir bir arabaya vurabilir veya bir yere bir arabaya sürtebilir. Lakin sen madem bizim arabamıza vurmuşsun neden hemen kaçıp gidiyorsun. Hadi gidiyorsun onu anladık bar

Sokak Köpekleri ve Sokağa Salınan Köpekler

Resim
 Sokak köpekleri ve sokağa salınan köpekler özellikle köpek korkusu olanlar için bir tehlike arz eder. Çünkü köpek korkusu olan bir insan köpekle nasıl baş edeceğini bilemez. Aynı şekilde bende köpeklerden korktuğum gibi köpeklerle nasıl baş etmem gerektiğini bilmiyorum.   Dün akşam iş çıkışı 16:00 00:00 vardiyasında eve gelmem yaklaşık saat gece 01:00'ı buluyor. Aynı şekilde ablamın da öyle. Ablam benden bir durak sonra iniyor. Dün akşam iş çıkışında şoför yakıt almak için yakıt istasyonuna girdi. Otobüsünde deposu çabuk dolmuyor. 10 Dakika kadar orada bekledik. O sırada bütün fabrika servisleri geçip gittiler. Tek biz kaldık. Durakta indiğimizde bizden başka kimseler yoktu. Ablamın indiği durakta sadece iki kişi iniyor bunlardan biriside ablam. Ablam eve doğru giderken tasması olan saldırgan bir köpek görmüş. Rodriver olduğunu söylüyor. Tam olarak o mu bilmiyorum kuyruğu kesikmiş köpeğin. Tasması olduğu halde bu köpeğin sokaklarda ne işi var. Köpek sahibi bir şey yap

Sona Doğru Gidiyoruz

Resim
 Şimdi bir düşündüm de eski zamanla bugün yaşamış olduğumuz zaman arasında dağlar var adeta. Özellikle 35-40 yaş üstü tanıdıklarımız abilerimiz ablalarımız olsun eskiden bu kadar rahatlığın olmadığını söylüyorlar. Eskiden her şey daha zormuş. Şimdi bu gençlerin rahatlığına şaşırıyorlar. Belki de o yüzden şikayetler çıkıyordur. Şikayetlerin çıkması iyi oluyor bir bakıma. Çünkü şimdi gençler kız erkek olsun fark etmiyor ki yaptıklarından yapacaklarından çekinsin. Bu bana alışılagelmiş bir durum gibi gelmiyor 21 yaşında olmama rağmen. Lakin beş parmağın beşi de bir değilmiş. Benim gibi gençlerde yaşımını sürdürüyor bir şekilde. Kimseye el sürmeden bir şekilde gidiyor hayat. Tabi ben yada biz diyelim çünkü ben Dünya'da tek insan değilim. Biz çevremizde bir çoğu tarafından mal olarak tabir ediliriz. Aynen kardeşim kesinlikle ben malım yani bu Dünya'da herkes emin ol ki herkes aynı şeyi yapmak zorunda. Aynı haltı yemek zorunda yoksa aynı şeyi yapmayan mal oluyor. Bazen benim duydukla

Emeklilik Kaygısı Duyan Gençler

Resim
     Emeklilik yaşının 65'e çıkması üzerine emeklilik kaygısı duyan gençler olarak bir çoğumuz emekli olacağımıza şüphe ile yaklaşıyoruz. İş şartları bu ülkede zor olmakla beraber bir hayli ağır. Sağlık olmadıktan sonra emekliliği bırakın yaşamaya dua edin. Bir çok tartışmalar yaşandı fabrikada ki işçiler arasında. Örnek olarak herkes yurt dışında ki emeklilik yaşını savundu. Emeklilik yaşı orada da az değil. Neden biz onlarla eşit olmayalım vs. Bir abi çok güzel demişti. "Tamam o zaman yurt dışında ki çalışma olanaklarını bize de sunsun o zaman 65 yaşına kadar çalışırım." Bunun üzerine "Kaç kere yurt dışında çalıştın" vs tarzında söylemler geldi. Burada herkes kendi fikrini savunuyor. Hiç kimse ortak yönde olaya tarafsız bakmıyor. Bu konuda benim düşüncem ya emeklilik yaşı düşsün ya da bu ülkede çalışma şartları yurt dışında ki şartlarla eşit uyumlu olsun. Çünkü iş şartları ağır. Tabi bu son söylediğimin gerçekleşmesine ihtimal vermiyorum. Doğal olara

Asansörde Çöp Taşınıp Hastaları Bekleten Hastane

Resim
   Şimdiye kadar akıl almayan bir çok haberler videolar vs gördük. Ve bunlara bir tanesi daha eklenmiş durumda. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde asansör yardımıyla yukarı çıkmak zorunda kalan hastaların asansör önünde sıra beklediği görülüyor. 10-12 Defa asansörün dolu geldiğini söyleyen hastalar ve bu durumdan şikayetçi olan hasta yakınları hastane yönetimine şikayetini dile getirip özür dilekleriyle geri dönmüşler. Hastanede personel kartlarıyla okutulup binilen asansörlerde çöp ve eşya taşındığı söyleniyor. Bu ülkede sağlık o kadar mı ucuz artık? Elbette işin bir zorluğu vardır. Fakat sağlık söz konusu olduğunda zahmete giremiyorsan o işi ait değilsin o zaman. O kadar hastaları bekletme hakkınız yok. Üstelik yaptığınız iş, sağlığın yanında hiç kalır. Bütün işler sağlığın yanında hiç kalır desek yeridir. Çünkü insanoğlu o derece bencil olmuş ki karşısında ki insanın sağlığını düşünmekten bir haber olup aynı durumun kendisine veya bir yakınına yapıldığını görse

Sahte Dönerciler

Resim
 Etin 50 liraya kadar ulaşan fiyatı sahte dönercilerin artmasına neden oldu. Soya kıymasını ve tavuk etinin lohusa şekeri ile karıştırılması sonucu ette görünen döner rengi ortaya çıkıyor. Sahtekarlığın en kötü yönünü gıda sektöründe yaşamak sağlımıza mâl olacak ciddi bir durum. Halktan istenen ucuz dönerleri asla yememeniz. Ucuz dönerlere yaklaşmayın sakın. Çünkü ucuz dönerin içinde ne olduğu bilinmediği söyleniyor. Sahte yapılan dönerlerin içine hayvanların iç organlarından tutun tavuk tırnağına kadar her şeyin koyulduğu söyleniyor. Hatta dönerin içinden hayvan derisi çıktığını bile duydum. Biz halk olarak dönerin sahte olup olmadığını anlayamayız. Fakat bunların umarım en yakın zamanda bulunup cezalarının verilmesi gerçekleşir. Para için insanların sağlıyla oynamak ahlaksızlık karaktersizliktir. Bunu yapmaya kimsenin hakkı yok ve bunun cezasını umarım en yakın zamanda yakalanıp çekerler. Bize söylenen sadece ucuz dönerleri yemeyin. 1 liraya 2 liraya satılan dönerlerin pek sağlıklı o

Nasıl Cool Olunur?

Resim
   Belki senelerden beri bu konuda bir çok yazı yazıldı. Genelde çoğu yazılar birbirlerine benzer şekilde. Burada biraz farklılık göstermek adına bir şeyler yazacağım. Cool olmanın faydaları yada zararlarının olup olmadığını kimse düşünmez. Bir çoğu cool olmanın kızlar üzerinde ki etkisine bakarak bazıları ise her olay karşısında rahatlığını bozmayıp kendince olup net cevap verebilecek düzeyde olmasına özenir. Bunları sıralayalım; Cool olacağım diye kimseye özenmeyin kendiniz olun: Etrafınızda cool olan insanlar belki vardır. Onlara özenmeye gerek yok. Onlar gibi bakmaya yada bakışlarınızı değiştirmeye onlar gibi hareket edip onlar gibi davranmaya kısaca o ne yaparsa sizde aynısını yapmanıza gerek yok. Kesinlikle aynılarını yapmayın. Farklı olun. Çünkü cool olmak bir özentilik değildir. Bu yüzden tamamen kendiniz olun. Az konuşun öz konuşun: Cool insanlar sadece hareketleri ve fazlasıyla rahat görünmesiyle değil sözleri ve konuşmalarıyla da farklıdır. Genelde çok konu

İşsizlik İçin Ufak Bir Öneri

Resim
 Bu söylediklerime belki katılmayanlar olabilir. Özellikle emekli olup hala çalışanlar karşı çıkacaktır. Fakat fabrikalar için (İşçi sınıfını baz alıyorum.) ayakta kalabilmek için en köklü formül torpildir. Torpil olduktan sonra hakkını veren bir çok işçinin üstünde olursunuz. Torpilde işsizlik için ufak bir sebeptir. Mesela torpiliniz varsa fabrika kontenjanı sizin için sorun değildir. Elbet sizin içinde bir yer vardır. Fakat burada asıl anlatmak istediğim torpil değil.  Peki nedir? Diyeceksiniz.  Bir adam düşünün fabrikaya giriyor ve yıllarını verip orada emekli oluyor. (Bizde oluruz inşallah) Emekli olduktan sonra çalışmaya devam ediyor. Sorun da burası. Emekli olduktan sonra çalışsın fakat emekli olduğu fabrikada kalmasın. O fabrikadan çıkartılsın. Kendisine dışarıda da iş bulabilir çalışmak istedikten sonra. Ona uygun taşeron işine girebilir vs. Emekli olduğu işletmede kalıp hala devam ederse ne olur? Çift maaş alır fakat bu beni ilgilendirmez. Zaten umrumda da değil ist

10 Ayda 20000 KM Olan Sıfır Araba

Resim
 Geçen sene Eylül ayında Volkwagen Caddy almak üzere Volkwagen bayisi ile anlaştık. Eylül ayında yapımına başlanan arabaya Ocak ayında kavuştuk. Ocak ayından bu yana doğru tam 10 ay geçti ve 10 ayda araba tam 20000 Km oldu. Hesapladığın zaman ayda 2000 Km yol yapmış oluyoruz. Ailede babam abim ve ben kullanıyoruz arabayı. Annemde de ehliyet var yeri geldiğinde o da kullanıyor fakat çok nadir. Babam bizim kadar kullanmasa da abim ve ben arabadan inmiyoruz hiç desek yeridir. Abim genelde şehir içinde dolaşır. Ben çoğunlukla şehir içinde araba kullanmam. Daha çok şehir dışına uzun yola çıkarken alırım arabayı. Böyle yaptığım halde ayda 2000 Km olması da doğal olarak gayet normal. Tabi bu durum böyle gitmedi.  Babam bizi karşısına alıp arabanın Km'sinin çok olduğunu bu durumu biraz frenlemek gerektiğini söyledi. Hatta arabanın anahtarını ve ruhsatını sakladı. Artık araba keyfe keder değilde acil durumlarda birinin işi olduğu zamanlarda çıkacak. Böyle olacağını hiç düşünmemiştim tabi

Sermaye Olmadıktan Sonra Bilginin Yararı

Resim
  Sermaye olmadıktan sonra bilginin yararı nasıl olur? Çevremizde birden fazla konuda bilgisi olan az kişi vardır. Burada kastetmek istediğim bilgi az buz bilgi değil. Derinlemesine birden fazla alanda engin bilgiye sahip insanlardan bahsediyorum. Bilgili olmak çok güzel bir şey hele ki birden fazla alanda bilgiler avucunuzun içindeyse harika. Peki bu bilgileri değerlendirmek istemez misiniz? Açıkçası ben isterim ve kendi işimi yaparım en iyi en bilgili olduğum işi. Bunun için gerekli olan nedir? Tabi ki sermaye. Sermaye olmadıktan sonra istediğiniz kadar bilgili olun istediğiniz işi yapamazsınız. Bir işletmede bilgi alanınız çerçevesinde çalışabilirsiniz. Fakat ondada istediğiniz kadar bilgili olun sabit bir ücret eşliğinde yerinizde sayarsınız. Yükselme şansınız olmaz. Belli bir konuma sahip olabilirsiniz fakat o biraz zaman alır. Torpil varsa o zaman ayrı hemen yüksek konumda bile iş başı yapabilirsiniz. Neyse konudan çıkmayalım. Yani birinin emri altında çalışırsanız isted

Araba Piyasası

Resim
 Bu ülkede araba piyasası borsa gibi adeta. Olmayacak arabaları olmayacak fiyatta değer biçiyorlar. Bunu gören diğer vatandaşlarda bundan aşağı kalmayıp onlarda şişirmeye başlıyor. Bir bakıma kendi kendilerine göre fiyatlar yükseliyor hiç anlamadan. Bazende öyle ucuz arabalar buluyorsun ki bu arabanın değeri bu fiyattan çok daha fazla diyorsun. İşi ticarete döken de var arabayı satarken kar bırakmak isteyende. Arabaya masraf yapmış olabilirsin. Ben ne yapayım kardeşim arabayı alırken neden yaptığın masrafları fiyatın içine dahil ediyorsun ki? Tamam arabaya tek tük modifiye yapmışsındır veya arabaya ses sistemi yapmışsındır. Ona lafım yok. En kötü ses sistemini söküp fiyattan düşersin. Fakat en ufak bir şeyden dolayı arabanın fiyatını uçurmak anlamsız.   Zaten arabanın orijinal haliyle bile uçuk fiyattan itelemeye kalkanlar var. Bu kadar yapmayın etmeyin. Ferrari mi satıyorsun ne yapıyorsun arkadaş. İyice küfür eder gibi fiyat biçiyorsunuz arabaya. Kar yapsan kötü mü olur?

Askerde Berber Olmak

Resim
  Yılların hiç yıpratamadığı bir dosta sahibim. Bu benim için önemli çünkü ilk okul arkadaşlarım yolda beni gördükleri zaman bırakın selam vermeyi yüzüme dahi bakmıyor. Burada en yakın arkadaşım Atakan'dan bahsediyorum. Aile dostumuz sayılır ki eskiden oturduğumuz evimizi onlara sattık. Orada arkadaşlık başladı diyebiliriz. Ömrümde anlaştığım en iyi arkadaş.   Bu arkadaş Liseyi bırakıp berber olmaya karar verdi. Oldu da sonradan açıktan Liseyi okudu. Kalfalık belgesi falan aldı. Pek berber belgelerinden anlamam ama var bir belgeleri... Şubat ayında askere gitti. Şu an Van'da askerlik yapmakta. Tabi Van usta birliği ve orada da berber. Rütbeli askerleri tıraş ettiğini söylüyor sadece. Normal sıradan bir askeri tıraş etmiyormuş. Askerliğinin bitime 6 ay kala yada o civarlar nöbetten düşmüş. Nöbet tutmuyormuş. Adam bazen sabah 8 de bazen ise 9 kalkıyor. Adam benden daha rahat. Konuşuyoruz sıklıkla ve bana bazen fotoğraf gönderiyor. Dükkanda çayını almış eline açmış

İnternetten Alış Veriş Yapmak

Resim
 Şu yaşıma kadar asla yapmadığım bir durum. Rahatlık mı belki rahatlık belki pişmanlık belli olmaz. Oturduğun yerden sipariş verdiğin ürünler ayağına gelebilir belki fakat geri iadesi var mı? İnanın hiç bir bilgim yok. İnternetten alışveriş yapan arkadaşlarım var çoğunlukla ayakkabı alıyorlar. Bir sıkıntı çıktığını duymadım. Fakat fabrikada ablam internetten alışveriş yaptığında mont sipariş vermişti. S beden gelmesine rağmen kadından tam üç tane sığardı montun içine. Deniz botu gibi mont denizde kullanmak için göndermişler galiba. Ayrıca internette okuduğum bazı blog yazılarında internetten verilen siparişin sonunda hüsranla karşılaşanlarda yok değil yani. Üstüne oturmayan ürün mü istersin? Yoksa seni kazıklayan mı istersin? Evet kazık atanı da gördüm. Adam para için başka malı gönderiyor. Artık Dünya öyle bir hal aldı ki internette bir siteye veya bir foruma üye olurken bile çekiniyorum. Şahsi düşüncem internetten alışveriş olmaz değil tabi ki olur fakat hediyelik bir eşya bir kitap

Özgür Olmak

Resim
  Özgür olmak hayatımızda en önemli değerlerden bir tanesidir. Özgürlüğün değerini bilmeliyiz ki herkeste olmayan bir değerdir. Malum bazı ülkelerde insanlar sokağa çıkamaz oldu. Adeta ölümle burun burunalar. Aslında herkes ölümle burun buruna bir bakıma çünkü ölümün ne zaman geleceği belli değil. Fakat özgürlük adına atamız Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptıklarını unutmamak gerekir. Ne kadar güzel bir şey yapmış atamız Mustafa Kemal Paşa. Bunun değerini bilmeliyiz. Bilmezsek kaybettiğimiz zaman anlarız kıymetini. Özgür olmak aslında sadece tek bir kalıp olmamalı şahsi fikrimce. Tabi ki en başta toplum olarak özgür olmalıyız özgür yaşamalıyız. Daha da derine inersek yani daha kişiselleştirmek istiyorum. İnsan yaşadığı ülkede özgür olmalı (güzelim Türkiye'mde özgür bir hayat yaşıyoruz) sonrasında ki özgürlükleri tamamen kişiselleşmeye dayalı olduğunu düşünüyorum. Mesela aile içinde özgür olmalı, elbette kısıtlama olabilir fakat abartılmamalı. Arkadaş çevresinde özgür olmalı özgür

Torpil

Resim
 Ülkemizde ve hatta Dünya üzerinde nerede olursa olsun hangi birey uğruna yapılıyorsa (torpil) muhakkak yan etikleri dokunur. Güzel bir şey midir bu torpil? Tabi işiniz görülüyorsa evet, güzeldir. İşler yolundadır. Fakat genelleme yaparsak torpilli olan herkes olmasa da bir çoğu torpil ile bir makama getirildiği zaman o makamın hakkını veremiyor. O işi hak etmemiştir. Ve bunu torpilli olan bireyin kendisi bildiği halde işleri batırmaya devam eder. En basitinden fabrikayı örnek verebilirim. Çünkü yaşadığım bölgede fabrikaya büyük bir yoğunluk var. Dolayısı ile fabrikada kadroya kalmak için veya daha iyi bir işe girmek için torpil neredeyse şart. Eğer torpilliyseniz korkmanıza gerek yok her şey istediğiniz gibi olur. Tabi işin hakkını verenler var mı? Evet var, fakat bunlar neredeyse sayılıdır. Abimin çalıştığı fabrikada yaşanan bir olayı anlatmak istiyorum.  Abim fabrikaya girerken kız erkek karışık şekilde eğitime girdiler. Abim ile aynı grupta eğitim alan bir kız. 1 Ay

Parasız Telefon Tamiri Yapmak

Resim
 Geçtiğimiz Ramazan Bayramında telefonum bozulmuştu. Sony Xperia Z3 Compact kullanıyordum. Telefoncuya götürdüm ve ekranın değişmesi gerektiğini söyleyip 260 lira almıştı benden. 2018 Yılına kadar tecilli olan askerliğim 5 ay sonunda son buluyor. Bu yüzden yeni telefon almak istemedim. Paşa paşa 260 lira verip ekranı yaptırdım. Az önce yıllardan beri tanıdığım bilgisayar konusunda işim düştüğünde daima çözüm bulan sevdiğim bir abimle görüştüm. Laf arasında telefon muhabbeti açılınca telefonu yaptırıp ekranın değiştiğini söyledim. "Kaç para verdin?" Deyin "260 lira" dedim. Adam bana vurmaya başladı. "Benim telefon tamiri yaptığımı bilmiyor musun? Neden boş yere kazık yiyorsun?" dedi. Ben eğer telefon tamiri yaptığını bilseydim hiç tereddütsüz ona verirdim telefonu. Adam ufak yaşlardan itibaren bilgisayar alanında kendisini çok iyi geliştirdi. Yıllarca bilgisayarcı da çalıştı. Ve şuan bir fabrikada bilgi işlem sorumlusu. Fabrikada da kendi yerinin teme

Youtuber Modası

Resim
 Şu aralar neredeyse 7'den 70'e herkesin eğilim gösterdiği bir platform. Sosyal medyada her şeyin bir modası var. Bir aralar Msn çok iyiydi. Bir aralar Facebook, Twitter yani daha iyi yapımlar gelene kadar her şeyin bir modası var. Tabi moda demek biraz yanlış tabir olabilir. Çünkü kimse moda uyum sağlamak amacıyla Youtuber olmaz. Yada Facebook Twitter kullanmaz. Değinmek istediğim nokta, zamanla her şeyin eskimesi. Geride kalması. Örneğin blog kullananların artık Youtube'de bir kanal açarak Youtuber olduğunu görmek mümkün. Bariz gördüğüm için bu yazıyı yazıyorum. Bloğuna ara vermenin zamanı geldiğini düşünerek Youtube'ye geçiş yapıyor. Aslında bloğu Youtube'ye karşı asla değişmem. Zaten okumayı sevmeyen insanlar nerede olması gerektiğini biliyor. Youtube'ye geçme amacı ne olabilir ki blog tutan bir bloggerin? Trafik kaynağı mı? Yoksa Youtube daha mı çok kazandırıyor? Yoksa Youtube'de popüler olmak daha mı kolay?   Arada bende Youtuberlerin vide