Kayıtlar

Emeklilik Kaygısı Duyan Gençler

Resim
     Emeklilik yaşının 65'e çıkması üzerine emeklilik kaygısı duyan gençler olarak bir çoğumuz emekli olacağımıza şüphe ile yaklaşıyoruz. İş şartları bu ülkede zor olmakla beraber bir hayli ağır. Sağlık olmadıktan sonra emekliliği bırakın yaşamaya dua edin. Bir çok tartışmalar yaşandı fabrikada ki işçiler arasında. Örnek olarak herkes yurt dışında ki emeklilik yaşını savundu. Emeklilik yaşı orada da az değil. Neden biz onlarla eşit olmayalım vs. Bir abi çok güzel demişti. "Tamam o zaman yurt dışında ki çalışma olanaklarını bize de sunsun o zaman 65 yaşına kadar çalışırım." Bunun üzerine "Kaç kere yurt dışında çalıştın" vs tarzında söylemler geldi. Burada herkes kendi fikrini savunuyor. Hiç kimse ortak yönde olaya tarafsız bakmıyor. Bu konuda benim düşüncem ya emeklilik yaşı düşsün ya da bu ülkede çalışma şartları yurt dışında ki şartlarla eşit uyumlu olsun. Çünkü iş şartları ağır. Tabi bu son söylediğimin gerçekleşmesine ihtimal vermiyorum. Doğal olara

Asansörde Çöp Taşınıp Hastaları Bekleten Hastane

Resim
   Şimdiye kadar akıl almayan bir çok haberler videolar vs gördük. Ve bunlara bir tanesi daha eklenmiş durumda. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde asansör yardımıyla yukarı çıkmak zorunda kalan hastaların asansör önünde sıra beklediği görülüyor. 10-12 Defa asansörün dolu geldiğini söyleyen hastalar ve bu durumdan şikayetçi olan hasta yakınları hastane yönetimine şikayetini dile getirip özür dilekleriyle geri dönmüşler. Hastanede personel kartlarıyla okutulup binilen asansörlerde çöp ve eşya taşındığı söyleniyor. Bu ülkede sağlık o kadar mı ucuz artık? Elbette işin bir zorluğu vardır. Fakat sağlık söz konusu olduğunda zahmete giremiyorsan o işi ait değilsin o zaman. O kadar hastaları bekletme hakkınız yok. Üstelik yaptığınız iş, sağlığın yanında hiç kalır. Bütün işler sağlığın yanında hiç kalır desek yeridir. Çünkü insanoğlu o derece bencil olmuş ki karşısında ki insanın sağlığını düşünmekten bir haber olup aynı durumun kendisine veya bir yakınına yapıldığını görse

Bulgaristan'dan Gelen Misafir

Resim
 Geçen Cumartesi günü abimin arkadaşının doğum günüydü. Aynı zamanda arkadaşı beni de yakından tanıyor. Kısaca ailece tanışıyoruz kendileriyle. Yakın zamanda düğünü olmuştu. Artık evli bir birey. Doğal olarak doğum gününe belirli insanları davet etmiş. Davetlilerin arasında bende vardım. Her ne kadar doğum gününe gelemesem de eminim ki adam beni yine sever sayar. 22 Yıllık arkadaşlığı var abimle ikisinin. O akşam (Cumartesi) birinin işi düşmüştü bana çocuk zor durumdaydı. Onun işini hallettim. Ondan sonra biraz cafede takılalım doğum gününe sonra giderim dedim. Aynen dediğim gibi yaptım fakat ven nereden bileyim doğum gününün erken biteceğini. Abimi aradım beni alması için. Tek başına gelmedi tabi. Yanında Bulgaristan'dan bir tane misafir vardı. Misafir abimden küçük benden büyük genç yaşlarda ve abimin arkadaşının akrabasıydı. Kuzeni diye aklımda kalmış fakat tam olarak bilemiyorum.  Bulgaristan'dan gelen misafir boş gelmemiş. Yanında viski getirmiş gelirken. Şehir

Sahte Dönerciler

Resim
 Etin 50 liraya kadar ulaşan fiyatı sahte dönercilerin artmasına neden oldu. Soya kıymasını ve tavuk etinin lohusa şekeri ile karıştırılması sonucu ette görünen döner rengi ortaya çıkıyor. Sahtekarlığın en kötü yönünü gıda sektöründe yaşamak sağlımıza mâl olacak ciddi bir durum. Halktan istenen ucuz dönerleri asla yememeniz. Ucuz dönerlere yaklaşmayın sakın. Çünkü ucuz dönerin içinde ne olduğu bilinmediği söyleniyor. Sahte yapılan dönerlerin içine hayvanların iç organlarından tutun tavuk tırnağına kadar her şeyin koyulduğu söyleniyor. Hatta dönerin içinden hayvan derisi çıktığını bile duydum. Biz halk olarak dönerin sahte olup olmadığını anlayamayız. Fakat bunların umarım en yakın zamanda bulunup cezalarının verilmesi gerçekleşir. Para için insanların sağlıyla oynamak ahlaksızlık karaktersizliktir. Bunu yapmaya kimsenin hakkı yok ve bunun cezasını umarım en yakın zamanda yakalanıp çekerler. Bize söylenen sadece ucuz dönerleri yemeyin. 1 liraya 2 liraya satılan dönerlerin pek sağlıklı o

Nasıl Cool Olunur?

Resim
   Belki senelerden beri bu konuda bir çok yazı yazıldı. Genelde çoğu yazılar birbirlerine benzer şekilde. Burada biraz farklılık göstermek adına bir şeyler yazacağım. Cool olmanın faydaları yada zararlarının olup olmadığını kimse düşünmez. Bir çoğu cool olmanın kızlar üzerinde ki etkisine bakarak bazıları ise her olay karşısında rahatlığını bozmayıp kendince olup net cevap verebilecek düzeyde olmasına özenir. Bunları sıralayalım; Cool olacağım diye kimseye özenmeyin kendiniz olun: Etrafınızda cool olan insanlar belki vardır. Onlara özenmeye gerek yok. Onlar gibi bakmaya yada bakışlarınızı değiştirmeye onlar gibi hareket edip onlar gibi davranmaya kısaca o ne yaparsa sizde aynısını yapmanıza gerek yok. Kesinlikle aynılarını yapmayın. Farklı olun. Çünkü cool olmak bir özentilik değildir. Bu yüzden tamamen kendiniz olun. Az konuşun öz konuşun: Cool insanlar sadece hareketleri ve fazlasıyla rahat görünmesiyle değil sözleri ve konuşmalarıyla da farklıdır. Genelde çok konu

İşsizlik İçin Ufak Bir Öneri

Resim
 Bu söylediklerime belki katılmayanlar olabilir. Özellikle emekli olup hala çalışanlar karşı çıkacaktır. Fakat fabrikalar için (İşçi sınıfını baz alıyorum.) ayakta kalabilmek için en köklü formül torpildir. Torpil olduktan sonra hakkını veren bir çok işçinin üstünde olursunuz. Torpilde işsizlik için ufak bir sebeptir. Mesela torpiliniz varsa fabrika kontenjanı sizin için sorun değildir. Elbet sizin içinde bir yer vardır. Fakat burada asıl anlatmak istediğim torpil değil.  Peki nedir? Diyeceksiniz.  Bir adam düşünün fabrikaya giriyor ve yıllarını verip orada emekli oluyor. (Bizde oluruz inşallah) Emekli olduktan sonra çalışmaya devam ediyor. Sorun da burası. Emekli olduktan sonra çalışsın fakat emekli olduğu fabrikada kalmasın. O fabrikadan çıkartılsın. Kendisine dışarıda da iş bulabilir çalışmak istedikten sonra. Ona uygun taşeron işine girebilir vs. Emekli olduğu işletmede kalıp hala devam ederse ne olur? Çift maaş alır fakat bu beni ilgilendirmez. Zaten umrumda da değil ist

10 Ayda 20000 KM Olan Sıfır Araba

Resim
 Geçen sene Eylül ayında Volkwagen Caddy almak üzere Volkwagen bayisi ile anlaştık. Eylül ayında yapımına başlanan arabaya Ocak ayında kavuştuk. Ocak ayından bu yana doğru tam 10 ay geçti ve 10 ayda araba tam 20000 Km oldu. Hesapladığın zaman ayda 2000 Km yol yapmış oluyoruz. Ailede babam abim ve ben kullanıyoruz arabayı. Annemde de ehliyet var yeri geldiğinde o da kullanıyor fakat çok nadir. Babam bizim kadar kullanmasa da abim ve ben arabadan inmiyoruz hiç desek yeridir. Abim genelde şehir içinde dolaşır. Ben çoğunlukla şehir içinde araba kullanmam. Daha çok şehir dışına uzun yola çıkarken alırım arabayı. Böyle yaptığım halde ayda 2000 Km olması da doğal olarak gayet normal. Tabi bu durum böyle gitmedi.  Babam bizi karşısına alıp arabanın Km'sinin çok olduğunu bu durumu biraz frenlemek gerektiğini söyledi. Hatta arabanın anahtarını ve ruhsatını sakladı. Artık araba keyfe keder değilde acil durumlarda birinin işi olduğu zamanlarda çıkacak. Böyle olacağını hiç düşünmemiştim tabi