Korkuların Başına Gelmesi
Her insanın bir korkusu vardır. Ve o korkuların başa gelmesi gayet normal diye bakıyorum. Mesela yükseklik korkum var ve köpekten iğneden dikişten dişçiden ve ameliyattan çok korkarım. Oturduğum yerde havalimanı yok. Ömrüm boyuncada hiç lazım etmedi uçağa binmek. İzmir'e gidene kadar tabi. 7-8 Saatte anca gittik İzmir'e otobüsle. Dönüşe biran önce gelmek için uçağı tercih ettim ki yükseklik korkum olduğu halde üstelik. Psikolojik olarak korkmamam gerektiğine inandırmaya çalıştım kendimi. Lakin o uçak havalanmaya başlayınca ölmenin nasıl bir duygu olduğunu anladım desem yeridir galiba. İyi kötü hallettik o işi. Bu hayatta korkularımın bir çoğu başıma gelmiştir.
İş yerinde bir de iş kazası geçirdim. Adeta dillere pelesenk oldu. Çalıştığım pres makinesinde parmağım koptu. Bende kopan parmağımı alıp yanımda çalışan bir abiye dönerek ''Abi parmağım koptu'' dedim. Ama bunu selam verir gibi sıradan sakin sakin söylüyorum. Adam parmağımı görünce bayılacaktı neredeyse. Revire git dediler yürüye yürüye gittim revire. İstanbul'a hastaneye gittim. Kopan parmağımı unuttum artık. Ameliyat edip dikeceklerdi. Korktuğum kaçınılmaz üçlü buydu. İğne-dikiş-ameliyat. Hastaneye gittiğimde bana kim bakmaya geldiyse herkese iğneden korkup beni bayıltmalarını söylesem de nafile. Yedik iğneyi. O kadar korktum ki iğneden adam iğneyi yaptığında ben ameliyat masasında adeta işkence görür gibi kıvranıyordum. Ben kıvranırken meğer adam iğneyi yapmış parmağımı tutuyormuş bende hala iğne yapıyor sanıp kıvranmaya devam... Sonunda adam ''İğneyi çoktan yaptım şuan parmağını tutuyorum sadece'' dedi. İnanmak için baktım doğru söylüyormuş. İyi kötü acı bir anım oldu o da.
Yorumlar
Yorum Gönder