Kayıtlar

Kadın Erkek Kavgaları

 Uzun zamandan beri Twitter'a ara verip kullanmamıştım. Lakin bir kaç gün önce tekrar kullanmaya başladım. ( Umarım bu sefer mümkün mertebe aktif kullanırım ) Atılan tweetlerde dikkatimi çeken bazı konular oldu. O da kadın erkek kavgaları . Önceden kullandığım zamanlarda da kadın erkek kavgaları olurdu ama bu kadar olmazdı. Şimdi atılan tweetlere baktığımda resmen kadınlar erkeklere, erkekler ise kadınlara hakaret ediyor. Bazı tweetler ciddi oranda sert. Artık kadınlar kadınlardan erkekler ise erkeklerden görüp bir dayanışma içine girişimde bulunmaya çalıştığından dolayı mı böyle yazıyor bilemem. Yani bir kadın bir erkekle çıkar ve olur ya anlaşamaz ya da erkek sağlam pabuç değildir ayrılır. Fakat o kadının çıktığı bütün erkekler aynı olamaz. Eğer aynıysa suçu hemen erkeklerde aramasın birazda kendisinde hatayı arasın.  Aynı şekilde bir erkek bir kadınla çıkar ayrılır vs ama bu ayrılık bütün kadınların aynı olduğu anlamına gelmez. Suçu hemen karşı cinse yüklemeyin. Elbette doğru

Yıllık İzini Bitirmek

 Yaklaşık bir ayı geçik fabrikada izini çok olan işçileri izine çıkartıyorlar. İlk defa böyle bir durum yaşanıyor. Normal şartlarda her yılın sonuna yakın işler düşer. Üç vardiyadan direk olarak iki vardiyaya düşeriz. Ve bazı çalışanları başka sahaya gönderirler. ( Tabi işler açıldığı zaman geri alınıyor ) Lakin bu sene artık ülkede ki krizin etkisi olabilir diye şüphe duyulsa da işler ciddi oranda azaldı. İki vardiyaya düşmekle kalmadık çoğu kişi izine çıkıyor. Üstelik kendi isteğinle olan bir durum değil.  Yıllık izin bir yana bırakalım. Yıllık izini az olanlar ( Örneğin 5 gün 4 gün gibi ) Cumartesi günleri işe gelmiyor onlara da bir gün yıllık izin kullandırıyorlar. Yani işçi, işçi olalı bu kadar memur gibi çalışma sistemi görmemiştir. ( Tabi haftanın altı günü çalışanlar için konuşuyorum, beş gün çalışan işçilere lafım yok ) Bu gidişle millette neredeyse hiç yıllık izini kalamayacak ki zaten bir kaç kişilerin yıllık izini bitti. Haftaya tekrar bir grup izine çıkacak ve onların i

Emeklilik Yaşı

  Emeklilik yaşı hakkında herkes farklı düşünceye sahip olabilir. Çevremde çalışan arkadaşlardan abilerden gerek ise ablalardan çoğunluğu emekli olacağını ve olacağımızı düşünmüyor. Çevremde olan nadir bir kesim ise emekli olabileceğini düşünüyor. 20 Yıl dolu dolu çalışıldığı zaman primlerin dolmasına kadar her şey normal. İnsanı zorlayan kısım bu zamandan sonra başlıyor. Emeklilik yaşı nın 65 olması bayanlarda ise 60. Tam tamına 45 yıl çalışacak bir insan olabilir mi? Kaç kişi 45 yıl boyunca çalışmış. Lakin işine göre değişebilir benim ağırlıklı olarak kastettiğim konu fabrikada işçi pozisyonuna göre konuşuyorum.  Ben şu zamana kadar bir fabrikada çalışan 45 yıllık bir işçi duymadım görmedim. Açıkçası bu emeklilik yaşı ülkemizde ki çalışma koşullarına bakarak kesinlikle fazla. Bu konunun bir daha açılıp emeklilik yaşı nın düşürülmesi konusunda hemfikirim. Zaten her şey bir yana ben ve benden sonraki neslin emekli olacağını bile düşünmüyorum. 65 Yaşına kadar fabrikada çalışa çalı

Çin'de Yürüyüş Tanıma Teknolojisi İle Kimlik Tespiti Yapılması

 Çinli yetkililerin yapmış olduğu dahiyane bir sistem. Aslında teknoloji bu kadar ilerlemişken dahiyane demenin bir anlamı olmasa da kesinlikle müthiş bir sistem. Bu sistem insanları vücutlarından ve yürüyüş şekillerinden tanıyabiliyor. Dolayısı ile ciddi durumlar karşısında şüpheli şahısların yüzleri gözükmese bile kimlikleri tespit edilebilecek. Bu sistem kanun kaçakçılarının işini epey zorlaştıracak.   İnsanların sırtı dönük vaziyette yada yüzü kapalı olsa dahi yapay zeka destekli yazılım ile 50 metreye kadar kimlik tespiti yapabiliyor. Yüz tanıma teknolojisine oranla çok daha etkili bir sistem olduğu gibi yapay zeka yardımı ile insanın yürüşünü ve vücut hareketlerini analiz ettiğinden dolayı kandırılamıyor.   Böyle bir sistemin Dünya üzerinde ki bütün ülkelerde faaliyet halinde bulunması lazım. Artık bir nebzede olsa suç eylemlerinin önüne geçmek adına. 

Sülük Tedavisi

  Sülük tedavisi antik Mısır dönemine dayanan eski bir geleneksel tedavi olup Osmanlı'ya 1800'lü yıllarda uygulanmaya başlamıştır. Bir çok Avrupa ülkelerini kapsamaya başlayan bu tedavi Amerika'nın bütün hastanelerinde ve kliniklerinde mevcut hale gelmiştir. Sülüğün herkes tarafından bilindiği gibi pis kanı çekmesiyle öne çıkar. Tabi bu kanı çekmesinin yanında kendisinde olan enzimlerin 100 ile 105 civarını kana aktarır. Bu şekilde tedaviyi gerçekleştirmiş olur.  Annem uzun bir zamandan beri hacamat tedavisi görmüştü. Son seansta sülük tedavisi ni önerdiler ve annem sülük tedavisini denemek isteyip son seansa sülük tedavisi de eklendi. Tabi sülük tedavisini yapan işin ehli bildiği insandan memnun kalmadı. Belli ki işin ehli değilmiş. Sülüklerin kanı çektiği zaman kendiliğinden düşmesi bekleniyormuş. Lakin bu kadın sülüklerin tamamen kanı çekmesini beklemeden sülükleri çıkarmaya başlamış. Hatta bazılarını zor çıkarmış. İki de bir saate bakıyormuş. Belli ki bir acele

Kredi Kartı Başvurusu

 İki hafta önce hafta sonu İstanbul'a kuzenlerimin yanına gitmiştim. Muhabbet sırasında eniştem biraz tavsiyede bulundu. Askerden sonra kredi kartı kullanıp limiti fazla abartmadan kontrollü harcama yapmamı söyledi. Kredi notum yükselirmiş. Kredi notunun yükselmesi ile ilgili fazla bir bilgim yoktu, sağ olsunlar o akşam epey beni bilgilendirdiler. Bende askerliği falan beklemeden kredi kartı başvurusu yaptım. Şimdiden ufak ufak başlamak istedim. Malum önce ki yazılarıma bakarsanız bankada mimli insanlar arasındayım. Tabi beni bu duruma düşürenler yüzünden böyleyim.   Kredi kartı başvurusu yaptıktan sonra sabırsızlıkla beklemeye başladım. Gelse de bir an önce kullansam diye. Ve dün kredi kartım geldi. 9600 Lira limit vermişler. Annem limiti 5000 liraya düşürme mi istiyor. Lakin ben pek razı olmadım. 9600 Lira harcamam inşallah. Babamın sadece tek bir kelamı oldu. " O karttan sakın para çekmeye kalkma çünkü krediden daha fazla faiz koyuyor " Dedi. Taksitli nakit ava

ÖN YARGILARDAN KAÇAMAZSIN

 Dünya üzerinde nereye giderseniz gidin ön yargılardan kaçamazsınız. Bir insanı yargılamak kadar kolay basit bir durum yoktur. Herkes birilerini anlamak yerine birilerine tanımak yerine onlara ön yargılarıyla yaklaşarak onları yargılar ve yadırgar. En doğrusunu kendisi yaptığını düşünür. En temiz kendisidir. Bu insanları anlamak insanlarla anlaşmak onlarla uğraşmak kadar zor bir durum yok. Herkes birilerinin mutluluğu onların huzurun kaçırmak zorunda mı? Neden böyle bu insanlar? Aslında size en çok zarar veren insanlardır. Bir şekilde hayatınızı alt üst eder. Öyle bir ruh haline bürünüyor ki insan, artık insanlardan uzaklaşmaya başlıyor. Kalabalığı değilde yalnızlığı seçiyor. Öyle mutlu olacağını öyle huzurlu olacağını düşünüyor. Mutlu olmasa bile en azından onu mutsuz eden birileri yok hayatında. Bir noktadan sonra geçmişini düşünüp şimdiyle kıyas yaparak insanların ne kadar değiştiğine yakınıp kendisini üzmüyor. Artık bütün ön yargılara alışmış insanlardan beklentilerini azaltmış büt