Kayıtlar

Torpil

Resim
 Ülkemizde ve hatta Dünya üzerinde nerede olursa olsun hangi birey uğruna yapılıyorsa (torpil) muhakkak yan etikleri dokunur. Güzel bir şey midir bu torpil? Tabi işiniz görülüyorsa evet, güzeldir. İşler yolundadır. Fakat genelleme yaparsak torpilli olan herkes olmasa da bir çoğu torpil ile bir makama getirildiği zaman o makamın hakkını veremiyor. O işi hak etmemiştir. Ve bunu torpilli olan bireyin kendisi bildiği halde işleri batırmaya devam eder. En basitinden fabrikayı örnek verebilirim. Çünkü yaşadığım bölgede fabrikaya büyük bir yoğunluk var. Dolayısı ile fabrikada kadroya kalmak için veya daha iyi bir işe girmek için torpil neredeyse şart. Eğer torpilliyseniz korkmanıza gerek yok her şey istediğiniz gibi olur. Tabi işin hakkını verenler var mı? Evet var, fakat bunlar neredeyse sayılıdır. Abimin çalıştığı fabrikada yaşanan bir olayı anlatmak istiyorum.  Abim fabrikaya girerken kız erkek karışık şekilde eğitime girdiler. Abim ile aynı grupta eğitim alan bir kız. 1 Ay

Bir İlişkiye Başlayıp 4 Ayda Nişan Yapmak

Resim
 Çocukluk arkadaşım daha doğrusu çok sevdiğim bir dostum. 27 Ağustos tarihinde bir kızla çımaya başladı. Bütün olay İnstagramdan kızın arkadaşıma yazmasıyla başladı. İlk etapta arkadaşım onunla konuşmak istemediğini söylemiş. Kızla bir süre konuşmamışlar. Sonra zaman ile kız tekrar yazmaya başlamış ufak ufak muhabbetler açılmaya başlamış. Sonra arkadaş kızın fake olduğunu düşünüp numarasını istemiş Whattshaptan görüntülü konuşmak amacıyla. Kız ise tereddüt etmeden numarasını vermiş ve görüntülü olarak konuşmuşlar. Kız kapalı biri. Bunlar çıkmaya başlamış. Tabi bu muhabbetler 27 Ağustos ayından önce oluyor. Çıkma tarihleri ise 27 Ağustos. Kızın ailesi çocukla görüşmesine izin vermiyor. Görüşmeleri için nişanlı olmaları gerekiyormuş. Kızın ailesi Edirne'li olduğunu söyledi arkadaşım. Fakat bilemiyorum. Bende Tekirdağ'lıyım kısaca Trakyalıyım ve böyle bir adet görmedim şu yaşıma kadar. En azından Trakyada görmedim. Belli ki kız bizim arkadaşa sular seller gibi aşık olmuş.

Kasko'nun Çıkarları

Resim
 Bir önce ki aracımız Volkswagen Caddy olması ile 2008 model olup 1.9 motor hacmine sahipti. Üstelik arabayı 2. el almamıza rağmen çok temi bir araçtı. Aldığımızda sanırım 40 bin km yada 50 bin km civarındaydı. Araçtan açıkçası çok memnunduk her ne kadar kollamaya gayret göstermiş olduysak o kadar iş açıldı arabanın üstüne. Arabanın üzerinde milletin gözü olduğunu düşünüyorduk hatta bunu yakın arkadaşlarım bile söylüyordu. Kıskanç gözlerin esiri olmuştu. Bir gün gece vakti bir kaza yaptık arabayla. Arabanın şoför koltuğunda abim vardı yanında ise iki tane arkadaşı. Araba yolun dışına çıkıp ağaca çarptı fakat ağaç kalın değildi inceydi. Ve arabanın farı bile çatlamamıştı. Tek sıkıntı sağ akis kırılmış ve arabanın üzerinde çizikler vardı Çekici geldi. "Çekmeme gerek var m?" diye sormuş. Yani verilmiş sadakaları varmış kimseye bir şey olmamış arabanın da maşallahı varmış. Çekici arabayı çekerken arka tamponun dişlerinden çıktığını söylüyorlar. Yani kaza esnasında

Parasız Telefon Tamiri Yapmak

Resim
 Geçtiğimiz Ramazan Bayramında telefonum bozulmuştu. Sony Xperia Z3 Compact kullanıyordum. Telefoncuya götürdüm ve ekranın değişmesi gerektiğini söyleyip 260 lira almıştı benden. 2018 Yılına kadar tecilli olan askerliğim 5 ay sonunda son buluyor. Bu yüzden yeni telefon almak istemedim. Paşa paşa 260 lira verip ekranı yaptırdım. Az önce yıllardan beri tanıdığım bilgisayar konusunda işim düştüğünde daima çözüm bulan sevdiğim bir abimle görüştüm. Laf arasında telefon muhabbeti açılınca telefonu yaptırıp ekranın değiştiğini söyledim. "Kaç para verdin?" Deyin "260 lira" dedim. Adam bana vurmaya başladı. "Benim telefon tamiri yaptığımı bilmiyor musun? Neden boş yere kazık yiyorsun?" dedi. Ben eğer telefon tamiri yaptığını bilseydim hiç tereddütsüz ona verirdim telefonu. Adam ufak yaşlardan itibaren bilgisayar alanında kendisini çok iyi geliştirdi. Yıllarca bilgisayarcı da çalıştı. Ve şuan bir fabrikada bilgi işlem sorumlusu. Fabrikada da kendi yerinin teme

Hızlı Ve Öfkeli 8

Resim
  Filmin Konusu  Yıllardır beraber çalışan ve hayatta en önemli değerin aile olduğunu savunan Dominic Toretto ailesine sırt çevirmek zorunda kalır. Cipher isimli teknoloji uzmanının kötü amaçlarına ortak olmak zorunda kalır. Ailesinin bunu kabullenememesi üzerine birde ekibe Deckard Shaw'un katılması aileyi iyice yıpratır. Bütün olanlara şaşkınlık duyan aile Toretto'nun peşine düşer. Gerek teknolojik gerek çatışma açısından büyük planlar işlenmeye başlarken bir yandan da Cipher'in kötü planlarına karşı zamanla yarışırlar. Toretto'nun bir oğlu olur ve o da Cipher'in elindedir. Duygusal açıdan zor durumda kalan Toretto'nun vermesi gereken ciddi kararlar vardır. Bunları planlı şekilde uygulayan Toretto eski hayatına ve ailesine kavuşma isteğindedir. İçinde bulunduğu durumdan çıkması çok zordur ve çıkış için elinden geleni yapacaktır. Letty ise Toretto'nun suçsuz olduğuna inanır. Ona karşı bakışı değişmez ve sevgisi azalmaz. Her şeye rağmen inancını ka

Sevgiliye Kızıp Telefonu Fırlatmak

Resim
 Bu konuyu biraz geç yazmış olabilirim. Yaklaşık 3 hafta önce oturduğumuz evin arkasında iki sevgili tartışmaya başlamış. Bağrışmalar derken kız sinirden dolayı 6000 liralık telefonu fırlatmış. (6000 liraya telefon var mı? Bilmiyorum telefonlara karşı pek merak yok içimde dolayısı ile araştırmıyorum.) Anlık bir sinir ile telefonu değil bildiğin 6000 lirayı fırlatmış. Sanırım benim 3 aylık eksiksiz maaşım. Arkasından çocukta telefonu fırlatmış sinirden. Ama çocuğun telefonu akıllı telefon değil. Sonra kızın aklı başına gelince pişman olmuş. İki sevgili telefonu aramaya başladılar. Bir de telefonu bulamadılar. Sonra olan oluyor. Kız başladı ağlamaya. Annem babam karşı komşu eşi ve iki tane ufak kızı ile dışarı çıktı. Bütün mahalle telefon aramaya başladı. Kız "6000 liralık telefondu o. Ben anneme ne diyeceğim şimdi" tarzında ağlaya ağlaya söylenmeye başladı. Sanki toprağın içinde gömülmüş gibiydi. Kimse bulamadı telefonu. 6000 liralık telefon anlık bir sinir yüzünden

Youtuber Modası

Resim
 Şu aralar neredeyse 7'den 70'e herkesin eğilim gösterdiği bir platform. Sosyal medyada her şeyin bir modası var. Bir aralar Msn çok iyiydi. Bir aralar Facebook, Twitter yani daha iyi yapımlar gelene kadar her şeyin bir modası var. Tabi moda demek biraz yanlış tabir olabilir. Çünkü kimse moda uyum sağlamak amacıyla Youtuber olmaz. Yada Facebook Twitter kullanmaz. Değinmek istediğim nokta, zamanla her şeyin eskimesi. Geride kalması. Örneğin blog kullananların artık Youtube'de bir kanal açarak Youtuber olduğunu görmek mümkün. Bariz gördüğüm için bu yazıyı yazıyorum. Bloğuna ara vermenin zamanı geldiğini düşünerek Youtube'ye geçiş yapıyor. Aslında bloğu Youtube'ye karşı asla değişmem. Zaten okumayı sevmeyen insanlar nerede olması gerektiğini biliyor. Youtube'ye geçme amacı ne olabilir ki blog tutan bir bloggerin? Trafik kaynağı mı? Yoksa Youtube daha mı çok kazandırıyor? Yoksa Youtube'de popüler olmak daha mı kolay?   Arada bende Youtuberlerin vide